30 Aralık 2011 Cuma

BAYBURT


TARİHÇESİ
Mevcut kaynaklara göre Bayburt Şehrinin tarihi M.Ö. 3000’ li yıllara kadar uzanmaktadır.
         Şehir Azziler tarafından kurulmuştur. Bayburt M.Ö. 770-665 yılları arasında Kimmer ve İskitlerin akınlarına uğramıştır. Daha sonra bölgeye Haldiler hakim olmuştur. Kısa bir süre Med’lerin eline geçen bölge daha sonra Pers hakimiyetine girmiştir.
bayburt resimleri
         Xenophan, Anabasis adlı eserinde Bayburt’tan büyük, kalabalık ve zengin bir şehir olarak bahsetmektedir. O zamanki adı Gymnias olan Bayburt bir İskit şehridir. İskitler bizim saka olarak tanımladığımız Türklerdir. Bayburt yaklaşık olarak 5000 yıllık bir Türk şehridir.
 M.Ö.2 Y.Y. dan itibaren Pontus krallığına bağlı olan Bayburt M.Ö. 40’lı yıllarda Roma hakimiyetine girmiştir. Urartular tarafından yapılan Bayburt Kalesi Roma İmparatoru Justinianus döneminde onarım görmüştür. M.S. 705 yılında Emevilerin eline geçen Bayburt 715 yılında Bizanslılar tarafından geri alınmıştır. 850 yılından sonra Türklerle Bizanslılar arasında sürekli savaşlara sahne olan Bayburt, artık Müslüman Türklerin yerleşmeye başladıkları bir yer olmuştur.1048 yılına gelindiğinde bölge artık yoğun Türk nüfusuyla meskundur. 1054 yılında Bayburt Selçuklular tarafından fethedilmiştir. 1081 yılında Bayburt Selçuklu Devletine bağlı olan Saltuk oğullarının ve ardından Mengücek oğullarının egemenliğine girmiştir. Daha sonra Danişmentlilerin , ondan sonra da Bizanslıların eline geçen Bayburt’u Trabzon Valisi Teodor Gabras geri alarak kendi egemenliğini ilan etmiştir.

Bayburt Moğol istilasıyla büyük bir yıkıma uğramıştır. 60.000 kadar Türkmen kitlesinin yerleştiği Bayburt Bölgesinden , 1000 kadar Türkmen bölgeye zarar veriyor gerekçesiyle Denizli taraflarına gönderilmişlerdir. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ ın kardeşi Mugusiddin Tuğrul Şah 1200 – 1230 yılları arasında Bayburt kalesini yeniden yaptırırcasına tahkim ettirmiştir.

Bayburt Kalesine Çin-ü Maçün kalesi de denilmektedir. Bunun sebebi kalenin Batı ve Güney dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor firüze çinilerin kullanılmış olmasıdır.
Bayburt 14. Y.Y. da Akkoyunlu Devletinin kuruluş ve tarih sahnesine çıkış yeri olmuştur. Akkoyunlu İdaresi 17 Ekim 1514’ te Yavuz Sultan Selim’ in veziri Bıyıklı Mehmet paşa’nın Bayburt’ un fethiyle görevlendirilmesine ve fethin gerçekleşmesine kadar sürmüştür. Fetihten sonra Osmanlılarca Sancak Merkezi yapılmış Erzurum, Tekman ve İspir Bayburt’a bağlanmıştır.Bayburt’ ziyaret eden Evliya Çelebi Fatih’in 3000 Tireliyi Bayburt’ta iskana mecbur ettiğini yazmaktadır.

1828 yılında Ruslarca işgal edilen Bayburt Serasker Osman Paşanın topladığı kuvvetlerle Rusları Aydıntepe’ de büyük bir bozguna uğratmıştır. Ancak daha sonra takviye kuvvetlerle geri dönen Ruslar , Serasker Osman Paşayı Kelkite kadar geri çekilmek zorunda bırakmışlardır. Ruslar Aydıntepe’ de yenilmenin etkisiyle Bayburt’u yakıp yıkmışlardır. Fransız gezgin Texie Rusların bu tahribatını anlatmaktadır. Bu işgalin acısı Bayburt’lu Zihni’ nin ünlü koşmasında dile getirilmektedir.
  
Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş,
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,
Camlar sikeşt olmuş, meyler dökülmüş,
Sakiler meclisten çekmiş ayağı.
         Rus işgali Ekim 1829 yılına kadar devam etmiştir. Kale içindeki mahalle bir daha onarılamayacak ve içinde yaşanamayacak şekilde tahrip edilmiştir. 1. dünya savaşında Rus kuvvetleri 2 Mart 1916 tarihinde Kop’ a varmışlar, burada Türk Askeri ve Bayburt halkı büyük bir direnme göstermiş ve bu savunma tarihe “2.Plevne Savunması” olarak geçmiştir.
       16 Temmuz 1916 da Bayburt’a giren Rus Kuvvetleri ve onların işbirlikçisi Ermeniler halka pek çok zulüm yapmışlardır. Ermeniler 1918 yılının Şubat ayında yüzlerce Bayburtluyu Taş mağazalara doldurmuşlar ve diri , diri yakmışlardır. Bayburt bu işgalden 21 Şubat 1918 tarihinde kurtulmuştur. Bu işgal esnasında muhacir olarak Anadolu’nun iç kesimlerine giden Bayburtlular kurtuluşla birlikte yurtlarına geri dönmüşlerdir.
       Çorumdan dönenler Çorumda gördükleri Saat Kulesinin bir örneğini de Bayburt’ta yaparak Türkiye Cumhuriyetinin 1. kuruluş yıl dönümü olan 29 Ekim 1924 yılında hizmete sokmuşlardır. 1927’ ye kadar Erzurum’ a bağlı olan Bayburt bu tarihte Gümüşhane’ye bağlandı. 21.06.1989 tarihinden itibaren 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuştu. 
  
BAYBURT ADININ KAYNAĞI
Şehrin bu gün bilinen isminin Ortaçağ Ermeni kaynaklarında; Payberd, Bizans kaynaklarında ; Payper , Baberd, Paypert. XXII. Yüzyıl sonlarında bu bölgeden geçen Marko Polo’ nun seyahâtname’ sinde ; Painpurth, Baiburt. Arap kaynaklarında ; Bâbirt, II. Mesud adına 1291’ de basılan bir parada Baypırt. Akkoyunlu tarihinden bahseden çağdaş eserlerde Pâpirt şeklinde geçen kelimenin son hecesi Berd’ in “yüksek kale” anlamına geldiği bilinmekteyse de ilk hecesine bir mana verilememektedir. 1647 yılında şehri ziyaret eden Evliya Çelebi Bayburt adının zengin manasına gelen “Bay” belde manasına gelen “yurt” gibi iki kelime ile izah eder. Osmanlı dönemine ait kaynaklar ise ismi bu günkü söylenişine uygun olarak Bayburt şeklinde kaydederler.

BAYBURT KALESİ
Zigana ve kop dağlarından aşılarak ulaşılan Bayburt kalesi aynı zamanda Karadeniz’i Basra körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır . Bu yolu izleyen her seyyahın uğradığı kalenin adı , önemi , ihtişamı ve günlük yaşamıyla ilgili pek çok bilgi mevcuttur.
Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin kimler tarafından yapıldığı kesinlikle yapıldığı bilinmemektedir . İlk yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de , Bağrat sülalesi zamanında (885 – 1044) varlığından söz edilen Bayburt Kalesi’nin çok daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve mücadele rinde rol oynadığı anlaşılmaktadır . Khorenli Movses’den öğrenildiğine göre Bağrat’ların geliştikleri devrede 1. asırda Bağrat’lı Piurad oğlu “Senbad” (Asbed) süvari başbuğu ve batı ordusu başkumandanı olarak atabeyliğini yaparak kurduğu hükümdar çocuklarını kendi müstahkem yerleri olan “Pepert” yani Bayburt Kalesi’ne 58 yıllarından önce kurulduğu ortaya çıkmaktadır . Kale Türklere  geçmeden önce Roma , Ermeni , Bizans , Arap ve Kommenos hakimiyetlerinde kalmıştır . Zengin bir tarihe sahip olan Bayburt Kalesi’nin bir çok defa onarım gördüğü duvarlarında görülen farklı inşaat ve tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır . Buna göre Selçuklu hükümdarı II.Kılıçarslan’ın oğlu ve Erzurum Meliki olan Tuğrul Şah (Ö.622/1225) özellikle Trabzon İmparatorluğu’ndan gelecek saldırılara karşı müstahkem bir mevki olan bu kaleyi âdeta yeniden inşa ettirmiştir . Kale üzerinde bu yapımı belgeleyen 20 adet Arapça kitabe mevcuttur . Daha çok kapılarla şehre bakan cephelerdeki burçlarda yoğunlaşan kitabelerin 17. si Tuğrul Şah dönemi 1 adeti Kanûnî dönemi diğer iki adeti okunamamıştır . Bir müddette Akkoyunlular’ın elinde kalan kale 1514 yılında Osmanlılara intikal ettikten sonra Kanûnî Sultan Süleyman ve III. Murat dönemlerinde de büyük onarımlar görmüştür . 1647’de Bayburt’u ziyaret eden Evliya Çelebi kale içinde 300 evlik bir mahalle ile Ebü’l Feth Camii’nin bulunduğu yazmaktadır . Zaman zaman işgal ve tahribata uğrayan kale en son olarak 1828 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Ruslar tarafından büyük çapta tahrip edilmiştir .

Ayrıca bu kaleye “Çinimaçin” kalesi de denilmektedir . Kaleye bu ismin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir . Bunların dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor ve yeşil renkli firuze çiniler kullanılmıştır . Gerek savaşlar , gerekse tahribat yüzünden bu gün bu çinilerden eser kalmamıştır .
Bayburt Kalesi , Dede Korkut hikayelerinden “Kam Büre Oğlu Bamsı Beyrek Boyunu Beyan Eder” adını taşıyan hikayede Beyrek (Bey Böyrek veya Bamsı Böyrek)’in fethedip ün kazanmak için yola çıktığı kaledir .






MAHALLİ YEMEKLER

Yemekler kültürümüzün bir parçası olarak asırlardan beri devam eden geleneksel bir yapının günümüzdeki uygulamasıdır . Bayburt yöresel yemeklerinde görülen genel özellik , un ve una bağlı yemeklerle , etli yemeklerin sebze ve zeytinyağlı yemeklerden çeşit olarak daha fazla oluşur . Bu da yörenin coğrafi şartlarının kültürel yapı üzerindeki etkisini göstermesi bakımından önemlidir . Yöremiz kültür değerlerinin bir öğesini oluşturan yemeklerimizden örnekler ve yapılış şekilleri aşağıya çıkarılmıştır .



EŞKİ LAHANA


Kullanılan malzemeler : 250 gr. parça et veya kavurma , 1 kg. ekşi lahana (salamura) 1 su bardağı bulgur , 2 yemek kaşığı börek yağı , 1 adet kuru soğan (orta) , 1 çay kaşığı kırmızı biber , 2 yemek kaşığı salça (domates) , 1 tutam tuz

Hazırlanışı : Su ile et yaklaşık 20 dk. haşlanır . Önce üzerine bulgur ilave edilerek bir taşım kaynaması sağlanır , sonra küçük küçük doğranmış ekşi lahana ilave edilir . Bir başka kapta soğanlar pembeleşinceye kadar yağ , kırmızı biber , salça karıştırılarak pişirilir . Bu karışım ekşi lahananın içine konulur , kavurma ile pişiriliyorsa bu aşamada ilave edilir ve yaklaşık 45 dakika pişirilir . Bir müddet dinlendirildikten sonra servis yapılır.




GALACOŞ
Kullanılan malzemeler : 250 gr yeşil mercimek , 200 gr. tereyağı , ½ kg. kıyma , 1 adet soğan (irice) , 2 kaşık salça , 250 gr. gurut (kurutulmuş ayran süzmesi) veya yoğurt süzmesi

Hazırlanışı : Mercimek , et , soğan , salça ve yağ ile birlikte mercimek suyu çekinceye kadar pişirilir . Diğer taraftan gurut veya yoğurt süzmesi sulu bir kıvama gelinceye kadar sıcak suyla ezilerek kaynama noktasına kadar ısıtılır . Kaynamamasına özen gösterilir , kaynama olursa çökelek haline gelir ve kullanılmaz , hazırlanan bu eriyik önceden tabağa doğranan bayat ekmekler üzerine dökülür . Üzerine de bol yağlı mercimek ilave edilerek servise sunulur .


KESME ÇORBASI
Kullanılan malzemeler : 200 gr. yeşil mercimek , 1 adet yumurta , 2 yemek kaşığı salça , 1 adet soğan (orta) , 100 gr. yağ , 1 su bardağı un , yeterince su , tuz , dargın (istenirse)

Hazırlanışı : Un içerisine su , tuz , yumurta konularak bir hamur yorulur , biraz bekledikten sonra hamur açılır , makarna gibi ince ince kesilir . Diğer taraftan mercimek iyice pişirilip doğranan soğan yağla pembeleştirilir . Dargın , salça , su katılır üzerine mercimek ilave edilir kaynatılır , üzerine kesilen çorbalık hamurlar karıştırılır . Birkaç taşım kaynatıldıktan sonra servis yapılır .


LOR DOLMASI
Kullanılan malzemeler : 1 kg. taze lor (çökelek) , 1 su bardağı bulgur , 2 adet yumurta , 1 su bardağı süt kaymağı , 4 kaşık tereyağı , dargın , 1 kg pancar yaprağı veya evelik , 1 deste taze soğan (kuru soğanda olabilir) , tuz

Hazırlanışı : Yapraklar yumuşaması için kaynar suda bir taşım haşlanır . Taze lor içerisine yumurta , süt kaynağı , haşlanmış bulgur , ince doğranmış taze soğan , sıkılarak yaprağa sarılır . Yağlanmış tepsiye düzgün bir şekilde dizilir üzerine yarım su bardağı su veya süt ilave edilerek orta sıcaklıktaki fırında pişirilir . Servis yaparken üzerine eritilmiş tereyağı dökülür .


SÜT BÖREĞİ
Kullanılan malzemeler : 1 su bardağı süt veya yoğurt , 1 su bardağı su , 1 su bardağı tereyağı , 3 adet yumurta , 250 gram kavrulmuş fındık , 3 su bardağı süt

( Şerbet için : 2 su bardağı toz şeker , 1 çay kaşığı karbonat , yeterince un )

Hazırlanışı : Yumurta , bir su bardağı süt veya yoğurt , su , karbonat ve tereyağı karıştırılır . Üzerine un ilave edilerek baklava hamuru gibi bir hamur yapılır . 14 – 15 parçaya ayrılıp 15 dakika kadar dinlendirilir , ince olarak açılan yufkalar yağlanmış tepsiye teker teker dizilir . Her üç dört yufka arasına dövülmüş fındık serpilir. Bu şekilde bütün hamur bitinceye kadar yufkalar açılıp tepsiye serilir . Yufkanın açılması tamamlandıktan sonra istenilen şekilde kesilerek üzerine biraz tereyağı dökülür ve orta sıcaklıkta bir fırında hamur pembeleşinceye kadar pişirilir . Kızarmış börek fırından çıktıktan sonra , pişirilmiş süt üzerine ilave edilerek tadı ayarlandıktan sonra elde edilen süt şerbeti ılık olarak üzerine dökülür .

Sunum : Süt şerbeti döküldükten sonra bekletilmeden ılık olarak servis yapılır .


TATLI ÇORBA
Kullanılan malzemeler :  kg. kurutulmuş kuşburnu veya ½ kg. kuşburnu marmeladı , 100 gr. kuru üzüm , 1,5 kg. toz şeker , ½ kg. yarma (gendime) , 100 gr. incir (istenirse) , 100 gr. kuru fasulye , 100 gr. kayısı , 100 gr. erik (istenirse) , 250 gr. fındık , 1 su bardağı un ve tuz .

Hazırlanışı : Kuşburnu iyice pişirilerek ezilir önce süzgeçten sonra elekten geçirilerek süzülür . Başka bir kapta iyice pişirilen yarma ve önceden pişirilen fasulye süzülen suya katılır , un su ile karıştırılarak bulamaç halinde üzerine ilave edilir bir taşım kaynatılır . Başka kapta diğer malzemeler (kayısı , üzüm , erik , incir) pişirilerek şekerle birlikte karışıma ilave edilir ve bir taşım kaynadıktan sonra , soğumaya bırakılır . İyice soğutulan tatlı çorba üzerine fındık serpilerek servis yapılır .


TEL HELVASI
Kullanılan malzemeler : 250 gram tereyağı, 3 su bardağı un , 1 kg. toz şeker , 1 adet limon

Hazırlanışı : 1 kg. şekere , 2 su bardağı su konulup kaynatılır . Üzerine bir miktar limon sıkılır . Şeker hafif kırmızı renge gelince bir kaşık kadar bu şekerli sudan soğuk su içine dökülür , katı hale (ağda) gelirse helvanın ağdası olmuş demektir . 250 gram yağla kavrulan un büyükçe bir tepsi içinde soğutulur , soğutulan ağda beyaz bir renk alıncaya kadar yoğrulur sonra iki ucu birleştirilerek simit şekline getirilir tepsideki soğutulmuş , kavrulmuş un içersine konulur üzerine kavrulmuş un dökülür ve 3 – 4 kişi tarafından kenarlara doğru çekilerek halka büyütülür . Bu halka ikiye katlanarak tekrar aynı işlem yapılır , katlar incelinceye kadar çekilir , tel tel olan katlar kopartılarak servis yapılır .


YALANCI DOLMA
Kullanılan malzemeler : ½ kg. lahana yaprağı , 2 su bardağı bulgur , 250 gr. parça et veya kavurma , 2 yemek kaşığı salça ,150 gr. tereyağı , 2 çorba kaşığı un , 1 adet kuru soğan (büyük) , tuz ve kırmızı biber

Hazırlanışı : Önce bulgur , pilav gibi pişirilir , lahana yaprakları ise sıcak su ile haşlanır , pişirilmiş bulgur içerisine 2 çorba kaşığı un karıştırılır , dolma iç hazırlanarak yapraklara sarılır . Başka bir kapta soğan pembeleşinceye kadar kızartılır üzerine parça etler eklenerek pişirilir , sonra dolmalar eklenir , kavurma ile pişiriliyorsa dolma ile birlikte kavurmalar konulur , 2 bardak su konularak birkaç taşım pişirilir .


FOTOĞRAFLAR
bayburt uydu görüntüsü

Bayburt Resimleri

Bayburt Resimleri

VİDEOLAR

Bayburt

Aydıntepe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mutluluğun Anahtarı