Geleneksel olarak Muharrem ayında Anadolu'nun hemen her yerinde kaynatılan aşure, içinde bulunduğumuz kış aylarında enerji veriyor, vücut direncini artırıyor.
En az 15 farklı besinin karışımı ile hazırlanan, içinde çok önemli kaynakları barındıran aşurede kuru baklagil ve tahıl grubu ürünler yer aldığı için bitkisel protein içeriyor, hayvansal gıdalar olmadığından kolesterol de bulunmuyor.
Fasulye, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu amino asitler açısından mükemmel bir denge oluşturur. Bakteriyolojik çökme için idealdir.
İçinde fındık, ceviz gibi yağlıtohumlar bulunur. Fındık, ceviz Q-3 başta olmak üzere demir, kalsiyum, E vitamini ve B grubu vitaminleri içerir. Bu yüzden özellikle kalp hastalıklarına yararlı besin öğeleri içerir.
Nohutun içeriğinde bol miktarda fosfor, potasyum, magnezyum, demir gibi madensel tuzlar A,B,C vitaminler azotlu maddeler, nişasta ve şeker bulunmaktadır.
Ayrıca aşure likopen bakımından zengin bir tatlıdır. Bu da prostat ve meme kanseri gibi kanser türlerine yakalanma riskini azaltır.
Aşure içeriğindeki maddeler sayesinde anne sütünü artırır, yüzdeki lekeleri giderir.
Bol posa içerir; kurubaklagil, incir, kurukayısı gibi barsak hareketlerini hızlandıran besinler bulunduğu için kabızlık, hazımsızlık gibi problemlere iyi gelir.
Aşurenin B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum içerir.
Nişasta, cilt hastalıklarındaki kaşıntıyı keser. Vücutta oluşan iltihapları gidermede etkilidir. Hindistan cevizi, böbrek taşı düşürmede etkilidir. İdrar söktürücü ve mideyi kuvvetlendirici etkisi vardır. Tarçın, kandaki şeker miktarını düşürür. Kalbi kuvvetlendirir.
Badem, beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Akciğer hastalıklarına oldukça etkilidir. Cilt dokularının yenilenmesini sağlar. Kanı temizler, migren ve sinirsel rahatsızlıklarında kullanılır. Kuru üzüm, antioksidan etkisi sayesinde kansere karşı koruyucudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder