Ağrı yöresine has olan ve şifalı olduğuna inanılan ''Aptigör Köftesi'', yöre kadınlarının en zorlu yemeği. Köftenin efsaneleşen hikayesi ise bir hayli ilginç...
Ağrı yöresine has olan ve şifalı olduğuna inanılan ''Aptigör Köftesi'', yöre kadınlarının en zorlu yemeği. Öğle saatlerinde yapımına başlanan yemek, akşam saatlerinde servise sunulabiliyor.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine özgü ve şifalı olduğuna inanılan ''Aptigör Köftesi''nin yapımı yaklaşık 4 saat sürüyor. Yemek, şifalı olduğuna inanıldığı için hemen hemen haftada bir yapılıyor. Ev hanımları, zorlu olduğu için bu yemeği yapmaktan çekinirken, erkekler ise lezzetli ve şifalı olduğuna inandığı için sık sık yapılmasını talep ediyorlar.
Doğubayazıt'ta yaşayan Nermin Okçu (70), Aptigör Köpftesi'ni 15 yaşından bu yana yaptığını belirterek, dedelerinden bu yemeğin şifalı olduğunu duyduklarını, bu nedenle yıllardır yaptıklarını kaydetti.
Okçu, yemeğin lezzetli olduğunu, fakat yapımının çok zamanlarını aldığını belirterek, çok zahmetli olduğu için yaparken zorlandıklarını kaydetti.
Nermin Okçu tüm zorluklarına rağmen Aptigör Köftesi'nin nesilden nesile aktarılması için herkesin elinden geleni yaptığını söyledi.
APTİGÖR YEMEĞİNİN YAPIMI
Büyükbaş hayvanın but kısmından alınan etler bir taşın üzerinde saatlerce dövülüyor. Et krem kıvamına gelene kadar sinirlerinden arındırıldıktan sonra, bu kez de soğan ve karabiberle bir süre dövülüyor. Daha sonra az bir soğuk suyun içine atılan et, iri köfteler haline getiriliyor. Bu işlem yaklaşık 3 saat sürüyor.
Köfteler kısık ateşte yaklaşık 1 saat pişirildikten sonra, servise konuluyor. Etin suyu ise ya çorba şeklinde içiliyor ya da pilav yapılır.
APTİGÖR KÖFTESİ'NİN HİKAYESİ
Geçmişten bugüne gelen Aptigör Köfetesi'nin Ağrı'da dilden dile dolaşan hikayesi ise şöyle: ''Dönemin paşası Apti Paşa amansız bir hastalığa yakalanıyor ve gözlerini açamıyor. Bütün hekimlere haber salınıyor ve hekimler bu derde bir çare bulamıyor. Bunun hemen ardından yine o bölgede yaşayan bir yaşlı bir bilge saraya gelerek paşanın durumuna baktıktan sonra büyük baş bir hayvanın but kısmından siyah et ister. Bilge Ağrı Dağı'nın eteğinde büyük bir taşın üzerine eti sererek tokmakla saatlerce döver.
Eti sinirlerinden ayıklayan bilge adam, döve döve eti merhem (krem) haline getirir ve içerisine kuru soğan doğrar, karabiber atar yine saatlerce döver.
Daha sonra ezilen eti az soğuk suyla birlikte yoğurarak büyük köfteler yapan bilge adam 1 saat kısık ateşte köfteleri pişirir. Bilge adam, köfteleri yedirdiği paşaya, etin suyunu da içirir. Paşa o günün akşamı ayağa kalkar, gözü görür. O köftenin adı ise o günden bugüne Aptigör köftesi olur.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder