17 Ekim 2011 Pazartesi

Kadın, erkek gibi bağımlı olmuyor


İnsanlar oyunlarda ve sanal dünyada gerçek dünyada eksik olan şeyi arıyor. Bu bazen güç, bazen şiddet, bazen de "ilgi" olabiliyor... Henüz 21 yaşındaki üniversite öğrencesi Ezgi Elif İnceleme, yaklaşık dokuz yıldır internet üzerinden veya bilgisayarından oyun oynuyor. "Bulduğum her fırsatta bilgisayar başındayım" diyor. Ailesinin sık sık bilgisayarın başından kalkmasını söylediğinden bahsediyor ve ekliyor: "Eğer bir işim varsa onu yapıp oyuna o şekilde devam ediyorum. Arkadaşlarımı oyun için ihmal etmiyorum. Bu bir oyun sonuçta." Türkiye'de 16 milyon internet kullanıcısı var. Kadınların üçte biri interneti sürekli kullanıyor. Daha çok alışveriş, sohbet, sağlık sayfalarında gezinti yaparken, dijital oyunlara duydukları ilgi de gittikçe artıyor. Her şeyin sanal olduğu bir dünyaya gerçek bir bağımlılık duyulması kulağa biraz ürkütücü gelse de, kadınlar iki dünya arasındaki dengeyi erkeklere oranla daha kolay kurabiliyor. Ancak yine de kendilerini oyunlardaki karakterlerin yerine koymak insanları kadın - erkek demeden mutlu ediyor. Çünkü sanal dünyada seçme şansınız var. Oyuncu kendini yoktan var ediyor. Amerikalı siber-psikolog Dr. Kimberly Young'a göre, kadınlar kişinin gözünden gören oyunları pek tercih etmiyor. Onlar erkekler gibi güç, egemenlik ve şiddet peşinde değiller. Bu nedenle oyunlar da daha çok erkeklerin ilgi alanlarına göre tasarlanıyor.

OYUNDA TANIŞTI, ÂŞIK OLDU EVLENDİ, ŞİMDİ BOŞANIYOR
Oyun bağımlılığı, psikiyatristler tarafından bağımlılık ölçütleri içinde inceleniyor. Bu ölçütler de biyolojik olarak erkeklerin bağımlılığa daha yatkın olduğunu gösteriyor. Cinsiyet, bağımlılıkların türleri ve şiddeti hakkında belirleyici olabiliyor. Cerrahpaşa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Müfit Uğur'a göre ise, kadın erkek fark etmiyor. Duygusal yönden kim çok yüklü olursa bunu dışa vuracak alan arayış içerisine ilk o giriyor. Eğer hislerini aktaracak gerçek bir kanal bulamazsa bunu sanal ortamda gerçekleştiriyor. Kadınlar daha birebir ifade yöntemlerini seçerken, erkekler oyun, kumar gibi daha rasyonel seçeneklerle ilgileniyor. Uğur'a göre entelektüel kapasite de oldukça önemli. Birey, entelektüel açıdan ne kadar zayıfsa o kadar ham ve gelişigüzel davranışlar sergileyebiliyor. Ezgi'nin sözleri bu noktada öne çıkıyor: "Beni kişisel olarak olumsuz etkilemiyor çünkü ben buna izin vermiyorum." Benzer ifadeleri, Cyberlig'de çalışan ve kendisi de iyi bir Counter Strike oyuncusu olan Damla Pınar Gök de kullanıyor: "Hobisi film izlemek olan birinden oyun oynayanın bir farkı yok. Oyun aracılığı ile stres atıyorum, arkadaşlıklar kuruyorum." Öyle ki, bir arkadaşının Starwars Galaxies oyunu aracılığı ile İsveç'ten başka bir oyuncu ile tanıştığını anlatıyor. Genç adam, Türkiye'ye, oyunda tanıştığı kadını görmeye geliyor ve birbirlerine âşık olup evleniyorlar. Ancak şu anda İsveç'te yaşayan çiftin mutluluğu kısa sürdü boşanıyorlar. Bu tip istisnaların söz konusu olabileceğini ifade eden Balıklı Rum Hastanesi Bağımlılık Bölüm Şefi Dr. Yasin Genç'in işaret ettiği gibi oyun evliliği çabuk bitti. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mutluluğun Anahtarı