Kendini ve aileni ateşten korumanın yollarından biri de nefsi terbiyeden geçer.Nefsi terbiyenin bir yolu da yaptığın davranışların şuurunda olmaktır...
* Psikolog Yasemin UÇAL
Evliliği mahfeden davranışlar,
1- “ Pasif-agresif” Davranmak;
Eşinizin kızdığınız yada kırıldığınız herhangi bir tutumuna karşılık neden böyle davrandığına dair hiçbir soru sormadan kendi kurgularınız sonucu vardığınız hükümle davranmak. Örneğin, surat asmak küsmek gibi. Askında “pasif-agresif” kişilikler ilişkilerine ötekini dahil ederek iletişime geçmeyi pekte sevmezler. Kendi hükümleri üzerinden ilişki kurmak tercihleridir.
Oysa hoşa gitmeyen davranışa surat asmak yerine pekala sebebini sorup öğrenerek gereksiz yere kendini, eşini ve de ilişkisini zedelememeli.
2- Kazanmak için iletişime girişmek;
Önceki örneğin aksine bu örnekte iletişime geçen kişiler vardır lakin çözüm yerine kazanmaya odaklandıklarından iletişim halleri bir anda tartışmaya dönüşebilir. Artık çift bütünleşmeyi bir kenara bırakarak rakip ilişkiye geçmiştir. Amaç kazanmak olduğu için bu tarz iletişimler beyhudedir.
3- Dozu ayarlanmamış tartışmalar;
Evliliğin sağlığı için tartışmak bazen gereklidir. Zira “seni seviyorum” diyebilmek ne kadar duygusal aktarımsa “yaptıkların için üzülüyorum” diyebilmekte tıpkı böyledir. Zira iki durumda da kişi duygu aktarımında bulunur. Dozu kaçan tartışma ne demektir?
a- Yüksek ses kullanmak
b- Tartışmayı kavgaya dönüştürmek
c- Kavgayı bir türlü sonlandırmamak
d- Çocukların önünde eşlerin birbirine hakaretleri
e- Benliği zedeleyici ifadeler “ sen ne becerebilirsin ki?”
4- Kazanmak için uğraşmak;
Çiftlerden biri bazen yaptırmak istediği ya da yaptıramadığı her hangi bir talebine karşı cinselliği kullanabilir. Tabi ki ilişkilerin en yakışıksız tutumlarından biridir. “Nasılsa eşimin cinselliğe karşı zaafı var” diyerek, cinsellik üzerinden eşi kontrol etmek ya da üstünlük kurmak güçsüzlük üzerinden güç elde etme çabasıdır.
Örnek2; maddiyatı ya da sıfatı eşe karşı üstünlük kurmak için kullanmakta aynı şeydir. Bazen maddi bağımsızlığını elde eden bayanlar bunu yapmaya çalışırlar, bazen de baylar maddi güçleri üzerinden hakimiyet kurmaya çalışırlar. Nasıl olsa güç bende diyerek alınan kararlara eşini dahil etmemek ve evliliği tek tarafın ihtiyacı ve doyumu üzerinden götürmek ya da sürdürmek de buna örnek verilebilir.
Örnek3; bazen de tahsil farkı üstünlük aracı olabilmekte. Bazı adaylar evlenirken kendi tahsil hayatlarının altında bir eşle evlenmeyi tercih ederler ve başlangıçta ortaya çıkabilecek sakıncaları görmemezlikten gelebilirler. Fakat ilerleyen evlilik sürecinde bu tahsil farkını bazen üstünlük kurmak, bazen de küçük düşürmek için kullanır. Oysa başlangıçta kimse kendisini zorlamadan ya güzellik ya zenginlik adına böylesi bir karar vermiş olabilir. Fakat bedelini eşine ödetir.
Çaba gibi bir erdemle elde ettiğimiz güzel sıfatlarımızı (tahsil) hakaret gibi sefil sonuçlara dönüştürmeyelim.
5- “Her zaman” ve “hiçbir zaman” cümlelerini kullanmak;
bazen çiftler öfke anlarında “her zaman beni kırdın” ya da “hiçbir zaman özel günlerimizi hatırlamadın” derler. Klinik tecrübeyle sabittir ki bu iki cümle çiftleri çıldırtabilmekte ve tartışma kolaylıkla kavgaya dönüşebilmekte. Çiftler bu cümlenin sonunda çoğunlukla birbirlerini nankörlükle suçlarlar. Çünkü ortada abartılı kurulmuş cümleler vardır. Bunun yerine “bazen “ kelimesini kullanmak çok daha akılcıdır.
6- Tartışma ortamına çocukları çekmek;
Yaşadığınız tartışmalarda haklı çıkmak için çocuğunuzu hakem olarak kullanmayın. Çocuğun muhakemesi belirli yaşa kadar gelişemediğinden olayları yeterince muhakeme edemeyecektir. Omzuna taşıyabileceğinden daha fazla yük yüklemek ebeveyn dahi olsanız hakkınız değil. çocuğu tartışmanın içine çekmek ona zulmetmektir.
7- Uygun zaman ve zemini dikkate almadan iletişime geçmek;
Eşinizle iletişime geçmek için içinde bulunduğu fizyolojik ve ruhsal hali dikkate almanız gerekir. Örneğin eve yorgun gelen eşle iletişime geçilemeyeceği gibi bütün gün evde yorulmuş bir bayanla da iletişime geçmek hatadır. Her iletişim öncesi iletişime hazır mıdır diye sormak en uygunu olsa gerek.
8- Gurur için özür dilememek;
Gerektiğinde özür dilemesini bilmek soylu bir davranıştır. Kişinin hatasını kabullenmesi karşısındaki insanı daha yumuşak duruma getirir.
9- Kayınvalide ya da kayınpederinizin hatasını eşinize mal etmek;
Onlara karşı üzüldüğünüz her durum karşısında hemen eşi suçlar duruma geçmek. Oysa eşiniz evlenerek artık sizinle bütünleşmiştir. Ailesinin her hatasından eşe pay çıkarmak olsa olsa öfkeyi doyurmak için başka menziller aramak gibidir.
* Psikolog Yasemin UÇAL
Evliliği mahfeden davranışlar,
1- “ Pasif-agresif” Davranmak;
Eşinizin kızdığınız yada kırıldığınız herhangi bir tutumuna karşılık neden böyle davrandığına dair hiçbir soru sormadan kendi kurgularınız sonucu vardığınız hükümle davranmak. Örneğin, surat asmak küsmek gibi. Askında “pasif-agresif” kişilikler ilişkilerine ötekini dahil ederek iletişime geçmeyi pekte sevmezler. Kendi hükümleri üzerinden ilişki kurmak tercihleridir.
Oysa hoşa gitmeyen davranışa surat asmak yerine pekala sebebini sorup öğrenerek gereksiz yere kendini, eşini ve de ilişkisini zedelememeli.
2- Kazanmak için iletişime girişmek;
Önceki örneğin aksine bu örnekte iletişime geçen kişiler vardır lakin çözüm yerine kazanmaya odaklandıklarından iletişim halleri bir anda tartışmaya dönüşebilir. Artık çift bütünleşmeyi bir kenara bırakarak rakip ilişkiye geçmiştir. Amaç kazanmak olduğu için bu tarz iletişimler beyhudedir.
3- Dozu ayarlanmamış tartışmalar;
Evliliğin sağlığı için tartışmak bazen gereklidir. Zira “seni seviyorum” diyebilmek ne kadar duygusal aktarımsa “yaptıkların için üzülüyorum” diyebilmekte tıpkı böyledir. Zira iki durumda da kişi duygu aktarımında bulunur. Dozu kaçan tartışma ne demektir?
a- Yüksek ses kullanmak
b- Tartışmayı kavgaya dönüştürmek
c- Kavgayı bir türlü sonlandırmamak
d- Çocukların önünde eşlerin birbirine hakaretleri
e- Benliği zedeleyici ifadeler “ sen ne becerebilirsin ki?”
4- Kazanmak için uğraşmak;
Çiftlerden biri bazen yaptırmak istediği ya da yaptıramadığı her hangi bir talebine karşı cinselliği kullanabilir. Tabi ki ilişkilerin en yakışıksız tutumlarından biridir. “Nasılsa eşimin cinselliğe karşı zaafı var” diyerek, cinsellik üzerinden eşi kontrol etmek ya da üstünlük kurmak güçsüzlük üzerinden güç elde etme çabasıdır.
Örnek2; maddiyatı ya da sıfatı eşe karşı üstünlük kurmak için kullanmakta aynı şeydir. Bazen maddi bağımsızlığını elde eden bayanlar bunu yapmaya çalışırlar, bazen de baylar maddi güçleri üzerinden hakimiyet kurmaya çalışırlar. Nasıl olsa güç bende diyerek alınan kararlara eşini dahil etmemek ve evliliği tek tarafın ihtiyacı ve doyumu üzerinden götürmek ya da sürdürmek de buna örnek verilebilir.
Örnek3; bazen de tahsil farkı üstünlük aracı olabilmekte. Bazı adaylar evlenirken kendi tahsil hayatlarının altında bir eşle evlenmeyi tercih ederler ve başlangıçta ortaya çıkabilecek sakıncaları görmemezlikten gelebilirler. Fakat ilerleyen evlilik sürecinde bu tahsil farkını bazen üstünlük kurmak, bazen de küçük düşürmek için kullanır. Oysa başlangıçta kimse kendisini zorlamadan ya güzellik ya zenginlik adına böylesi bir karar vermiş olabilir. Fakat bedelini eşine ödetir.
Çaba gibi bir erdemle elde ettiğimiz güzel sıfatlarımızı (tahsil) hakaret gibi sefil sonuçlara dönüştürmeyelim.
5- “Her zaman” ve “hiçbir zaman” cümlelerini kullanmak;
bazen çiftler öfke anlarında “her zaman beni kırdın” ya da “hiçbir zaman özel günlerimizi hatırlamadın” derler. Klinik tecrübeyle sabittir ki bu iki cümle çiftleri çıldırtabilmekte ve tartışma kolaylıkla kavgaya dönüşebilmekte. Çiftler bu cümlenin sonunda çoğunlukla birbirlerini nankörlükle suçlarlar. Çünkü ortada abartılı kurulmuş cümleler vardır. Bunun yerine “bazen “ kelimesini kullanmak çok daha akılcıdır.
6- Tartışma ortamına çocukları çekmek;
Yaşadığınız tartışmalarda haklı çıkmak için çocuğunuzu hakem olarak kullanmayın. Çocuğun muhakemesi belirli yaşa kadar gelişemediğinden olayları yeterince muhakeme edemeyecektir. Omzuna taşıyabileceğinden daha fazla yük yüklemek ebeveyn dahi olsanız hakkınız değil. çocuğu tartışmanın içine çekmek ona zulmetmektir.
7- Uygun zaman ve zemini dikkate almadan iletişime geçmek;
Eşinizle iletişime geçmek için içinde bulunduğu fizyolojik ve ruhsal hali dikkate almanız gerekir. Örneğin eve yorgun gelen eşle iletişime geçilemeyeceği gibi bütün gün evde yorulmuş bir bayanla da iletişime geçmek hatadır. Her iletişim öncesi iletişime hazır mıdır diye sormak en uygunu olsa gerek.
8- Gurur için özür dilememek;
Gerektiğinde özür dilemesini bilmek soylu bir davranıştır. Kişinin hatasını kabullenmesi karşısındaki insanı daha yumuşak duruma getirir.
9- Kayınvalide ya da kayınpederinizin hatasını eşinize mal etmek;
Onlara karşı üzüldüğünüz her durum karşısında hemen eşi suçlar duruma geçmek. Oysa eşiniz evlenerek artık sizinle bütünleşmiştir. Ailesinin her hatasından eşe pay çıkarmak olsa olsa öfkeyi doyurmak için başka menziller aramak gibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder