Neden anlaşamazlar ki yüzyıllar boyu anlaşmış olan kadın ve erkeklerimiz?
Eskiden
her şey daha bir eşitmiş. Herkes omuz omuza mücadele etmiş kurtuluş
savaşında, mükemmel bir dayanışma. Nasıl ki yiğitler çıkıyorsa, onları
doğuran,cepheye mermi taşıyan, gerektiğinde düşmanı püskürtecek kadar
cesur kadınlarımız, analarımız nene hatunlarımız da vardı. Tarihi
inceleyecek olursanız.
Şimdi ise bir eşitsizliktir gidiyor. Tüm
ciddi ve geyik ortamlarında aynı anda. Neden anlaşamazlar ki yüzyıllar
boyu anlaşmış olan kadın ve erkeklerimiz? Belki iktidar hep
erkeklerdeydi, belki de yüzyıllar boyunca kadın alışmıştı erkeğini
yönetmeye, yönlendirmeye ama kesinlikle öne çıkmadan. Örneğin Osmanlı
imp. Hürrem sultanlar, safiye sultanlar gibi geri planda kalmışlar, ama
devleti onlar idare etmiş.
Şimdi ne oldu kuzum acaba erkekler mi
bilinçlendi yoksa kadınlar mı? Atatürk kadınlara ilk haklarını tüm
dünyadan önce verdi. İktidar kimin elinde diye bir konu açmak
istemiyorum çünkü tüm problemlerin anası iktidar mücadelesi, kim güçlü?
İnsanların tek derdi güçlü olmak. Tamam da bu güç neden bu kadar önemli,
evlilik cüzdanının kadına verilmesi neden bu kadar önemli, ya da
erkeğin aile reisliği yerine ortak reislik olması, mal paylaşımı falan
neden bu kadar tepki aldı.
Bütün savaşlarda bir kazanan ve bir
de kaybeden olur ama aslında yalnızca kaybeden vardır. Belki o an için
kazanmış olabilir ama inanın kaybedilen gözden yitirilen bir sürü değer
yargıları vardır. Saygınız, sevginiz.
Peki bu savaş daha ne
kadar sürmeli. Daha ne kadar bu eşitlik konusu ya da eşitsizlik konusu
sırf kavga olsun diye, sırf birileri birilerini yesin bağırsın, kavga
çıksın diye; sırf medyanın reytingi uğruna, tirajı uğruna devam mı
etmeli. Belki size de sorabilirler bir gün ana haber bülteninde:
-Efendim
karınız sizi bıçaklamış, acı var mı efendim? Acı hissettiniz mi? diye.
Zaten oldum olası şu realite şovlara ısınamadım. Nedense bana itici
gelir hep, çevremizde görmemiz gereken onca güzellikler varken.
Çözüm
ise bence basit yada bileşenleri basit. Karşılıklı sevgi saygı ve
güven. Hava su ve ekmek gibi o kadar gerekli ki bunlar. Bazen yaşlı
çiftler görürüm el ele dolaşırlar en son baharlarında ama içleri hayat
dolu umut dolu sevgi dolu. Ne kadar çok imrenirim onlara yıllarca
yaşadığın hayat arkadaşınla yıllar boyu bitmek tükenmek bilmeyen sevgi
mükemmel aşk, hayat aşkı. En büyük Aşk. İlk günkü sevgimle ölene dek el
ele. Hayatı yaşamak görülebilecek tüm güzelliklerden tat almak için,
hayatı paylaşmak için.
Sevgi saygı ve güven üçgeninde uzun ve mutlu yıllara.
Alıntı: Tülay sürücüoğlu
Ayrılanlar bilirmiş ancak ayrılığın rengini, Kaybetmeyen ne bilsin yüreğinin dengini...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Camili ( Macahel ) Macahel yöresi üç tarafı Karçal dağ silsilesi, bir tarafı Gürcistan sınırı ile çevrelenmiş doğal olarak ...
-
ONLAR BİR ZAMANLAR EKRANIN YILDIZIYDI 1980'lerin sonundan 20'lere kadar televizyon ekranlarından bir çok yerli dizi gelip geç...
-
İstanbul gurbetinde yapturdum yapilari, Ne gelen var ne giden, kitledum kapilari, Trabzon’dan kalk ta gel, sular gibi akta ge...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder