Mimari: Yöremiz
Paleolitik çağlardan beri çeşitli uygarlıkların yerleşim yeri olmuştur.
Yöremizdeki mimari durumu Türk İslam öncesi dönemine ait kültürel
yapıları ve mimari yapıları ile Türk İslam dönemi ne ait kültürel ve
mimari yapıları şeklinde iki bölümde inceleyebiliriz. Türk İslam Öncesi
dönemine ait en önemli eserler Bürnük Köyü ve mahallelerindeki kaya
mezarları, Safranbolu İlçesindeki Hacılarobası, Üçbölük, Çavuşlar,
Akören Köylerindeki kaya mezarları, Eskipazar İlçesinde Deliklikaya,
Hisariçi kaya mezarları, Ovacıkta Gerdek Boğazı, Karain kaya mezarları
sayılabilir. Ayrıca Bürnük Köyündeki kaya kabartması, Eskipazar’daki
kaya tünelleri ile Safranbolu’daki Ulu Camii(Ayestefenos Kilisesi) en
önemli yapılardır.Türk İslam dönemine ait eserler çoğunlukla
Safranbolu’da odaklanmıştır. İlçeler bölümünde Safranbolu’daki eserler
hakkında kısaca bilgiler verilen döneme ait çok sayıda, han, hamam,
cami, köprü, konak, çeşme, çarşı, kale vb. gibi değerler bulunmaktadır.
Safranbolu’yu ülkemizde ve dünyada ön plana çıkaran en önemli unsur
geleneksel Türk mimarisi tarzındaki evleridir. Bu evler bir yandan
kentsel konumlarıyla diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler.
Safranbolu evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent
kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı
taşlarıdır...Yöresel mimarinin en önemli öğesi olan;
SAFRANBOLU Evleri:.
Safranbolu İlçesinde 18.19.yy. ile 20. yy. başlarında yapılmış 2000
geleneksel ev mevcuttur. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma
altındadır. Evler, “Bağlar “ ve “Şehir “ bölgesinde yoğunlaşmıştır.
Şehir kısmında kışın, Bağlar kısmında yazın yaşanılır. Bölgedeki evler
diğer evin görüntüsünü bozmayacak mimaride ve düzende yapılmıştır.
Evlerin yapımında taş, ahşap, kerpiç, alaturka kiremit gibi malzemeler
kullanılmıştır. Ticaret ve üretim işleri “Şehir” bölgesinde
yoğunlaşmıştır. Şehirde bakırcılar, demirciler,semerciler, dericiler
lonca sistemine göre örgütlenmişler ve dükkanları ayrı yerlerde bir
aradadır. Evler sokaklardan bazen yüksek duvarlarla ayrılmış, bazen de
ayıbacağı tabir edilen payandalarla ve köşe başındaki evlerin
duvarlarındaki pahlarla sokaklarla bir uyum ve ahenk oluşturmuştur.
Evler genellikle 2-3 katlı, 6-8 odalı, geniş hacimlidir. Bahçeleri
genellikle bol meyveli, havuzludur.Evlerin saçak köşelerine uğur
getirmesi için geyik boynuzu asılması geleneği yaygındır. Evlere giriş
çift kanatlı büyük kapılardan ‘hayat’ tabir edilen bölüme olur. “Hayat”
kısmından bir kapı ile hayvanların barındığı ahır kısmına geçilir. Hayat
bölümünde, taşlık ve kışlık odunların dizildiği “giliste” bulunur. Bu
bölüm evdeki hava sirkülasyonunu sağlar.Yazın havalandırma, kışın ise
soğuk havalara karşı izole işlevi görür. Hayat bölümünden bir merdivenle
orta kata (Sofa) çıkılır. Orta kattan üst kata çıkış sofadan
bağlantılıdır. Odalar evin en önemli öğesidir. Oturma, yemek yeme,
çalışma, yatma gibi eylemlerin tümünün gerçekleşebildiği çok amaçlı
mekanlardır. Odalara giriş sofadan olur. Sofadan direkt odaların içi
görülmez. Odaların giriş kapılarında oda ile doğrudan teması esen ahşap
paravana düzeni bulunur. Odaların tavanı, dolabı, ahşap süslemelerle
kaplıdır. Safranbolu’da evler fonksiyonel yapılmış, doğa-insan-ev,
sokak-ev çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengelidir.Tüm evler
kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara,
anıt eserlere dönüktür. Hiçbir ev diğerinin görünüşünü engellemez.
Çevreye ve komşuya saygı ön plandadır.
Isınma: Isınma, ocakta yakılan odun ile olur. Közler mangala alınarak odalara getirilir. Yöremize soba çok yakın tarihlerde gelmiştir. (19. yy. sonları ve20. yy. başları). Sobanın yöremize gelmesi ile katı yakıt olarak odun ve kömür kullanılmıştır. Son zamanlarda kent alanlarında kalorifer ile ısınma yaygılaşmıştır.
Aydınlanma: Yaygın olarak idare lambaları kullanılırdı. İdare lambaları gaz yağının konulduğu hazne, fitil ve cam şişeden oluşur. Cam şişe islendiğinde bezle silinirdi. Daha sonra lüks lambası denilen gaz, basınç, gömlekten ibaret lambalar kullanılmıştır. Demir ve Çelik Fabrikalarının 1937 yılında kurulması ile İlimizde elektrik kullanımı yaygınlaşmıştır.
Isınma: Isınma, ocakta yakılan odun ile olur. Közler mangala alınarak odalara getirilir. Yöremize soba çok yakın tarihlerde gelmiştir. (19. yy. sonları ve20. yy. başları). Sobanın yöremize gelmesi ile katı yakıt olarak odun ve kömür kullanılmıştır. Son zamanlarda kent alanlarında kalorifer ile ısınma yaygılaşmıştır.
Aydınlanma: Yaygın olarak idare lambaları kullanılırdı. İdare lambaları gaz yağının konulduğu hazne, fitil ve cam şişeden oluşur. Cam şişe islendiğinde bezle silinirdi. Daha sonra lüks lambası denilen gaz, basınç, gömlekten ibaret lambalar kullanılmıştır. Demir ve Çelik Fabrikalarının 1937 yılında kurulması ile İlimizde elektrik kullanımı yaygınlaşmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder