İlçe Adının Hikayesi
Kıbrıscık İlçesi'ne ait ilk bulgular M.S.
100. yıla kadar uzanmaktadır. W.M. Ramsey'e ve tarihçi Plinius'un yol
haritasına göre, ilçe ilkçağda Siberis denen ırmağı (şimdiki adı Aladağ
çayı) oluşturan kollardan Uludere'nin kenarında yer almaktadır. Siberis
adının bir diğer söyleniş biçimi Kyberis'tir. Kuwa yada Suwa ön takısı
(Hitit) dilinde "İyi, güzel, kutlu, kutsal" anlamına gelir. Siberis
(Kyberis) kelime olarak, "Kutsal gürsu" demektir. Buradan yola çıkarak
Kıbrıscık adının da Kyberis'den geldiğini söylemek mümkündür.
Başka bir rivayete göre,Orta Asya'dan Şonguryum denilen bölgeden Kara Tatarlar göçle gelip Kayseri civarına yerleşmişlerdir. 1402 Ankara Savaşından önce Yıldırım Beyazıt Kara Tatarların gençlerini ordusuna katmıştır.Ankara Savaşında Timur ile Yıldırım Beyazıt arasındaki mücadelede hangi tarafta savaşacakları konusunda kararsız kalmışlardır. Timur’un ordusunda bulunanların kendi dil ve göreneklerine yakın olduğunu görürler ve Timur tarafına geçerler. Savaş sonunda Timur, Kara Tatarlardan Karadoğan Bey'e ve çevresindekilere Bolu'nun güneyini verir. Kara Tatarlar Kıbrıscık ve çevresine yerleşirler. Daha sonra Karadoğan Bey 40 kişilik bir asker grubuyla Bolu'ya gelerek Timur'un hazinesine göz diker. Bunu Timur fark eder. Kıbrıscık'a çekilen Karadoğan Bey, Timur'un tehditlerine karşı "Kır bizni ketmeyiz" der. Bu sözden dolayı ilçe Kıbrısçık adını alır. İlçe Merkezine de Karadoğan adı verilir.
Başka bir rivayete göre,Orta Asya'dan Şonguryum denilen bölgeden Kara Tatarlar göçle gelip Kayseri civarına yerleşmişlerdir. 1402 Ankara Savaşından önce Yıldırım Beyazıt Kara Tatarların gençlerini ordusuna katmıştır.Ankara Savaşında Timur ile Yıldırım Beyazıt arasındaki mücadelede hangi tarafta savaşacakları konusunda kararsız kalmışlardır. Timur’un ordusunda bulunanların kendi dil ve göreneklerine yakın olduğunu görürler ve Timur tarafına geçerler. Savaş sonunda Timur, Kara Tatarlardan Karadoğan Bey'e ve çevresindekilere Bolu'nun güneyini verir. Kara Tatarlar Kıbrıscık ve çevresine yerleşirler. Daha sonra Karadoğan Bey 40 kişilik bir asker grubuyla Bolu'ya gelerek Timur'un hazinesine göz diker. Bunu Timur fark eder. Kıbrıscık'a çekilen Karadoğan Bey, Timur'un tehditlerine karşı "Kır bizni ketmeyiz" der. Bu sözden dolayı ilçe Kıbrısçık adını alır. İlçe Merkezine de Karadoğan adı verilir.
Tarihçe
Milli Mücadele yıllarında T.B.M.M
Hükümetine karşı 13 Nisan-31 Mayıs 1920 tarihleri arasında gerçekleşen
Düzce ve Bolu ayaklanmalarında, isyanları bastırmak için görevlendirilen
Arif Bey kumandasındaki Kuvay-ı Milliye birlikleri, Beypazarı
çevresinde, güneybatıdan gelen isyancıları yenilgiye uğratmıştır.
Kıbrıscık çevresine gelen Arif Bey komutasındaki birlikler buradan güç
alarak kuzeye doğru yürümüş ve buralarda bulunan isyancıları
temizleyerek Ilıca (Karacasu) tarafından Bolu’ya girmişlerdir.
İsyancılar Bolu’da tutuklanarak Hıyanet-i Vataniye Kanunu uygulanmıştır.
(M. Zekai Konrapa Bolu Tarihi)
Yine arşivlerden edindiğimiz bilgiler ışığında, daha sonra Düzce’den yetişen İstanbul Hükümeti kuvvetleri ile Kuvay-i Milliye kuvvetleri arasında sabahtan akşama kadar devam eden kanlı savaşlar sonucu Mutasarrıf Vekili İhsan Bey ve 13 arkadaşının öldürüldüğünü, Bolu evlerinin yağmalandığını ve Arif Bey’in yanında kalan birliklerle Bolu yöresinde en güvenilir yer olan Kıbrıscık istikametinde geriye çekilmek zorunda kaldığını görmekteyiz.
Kuvay-i Milliye Kumandanı Arif Bey 24 Mayıs 1920 tarihinde Kıbrıscık ve çevresinden topladığı birliklerle tekrar Bolu üzerine yürümüştür. Mudurnu üzerinden hareket eden Rafet ve Nazım Bey kumandasındaki güçlere yardım ederek Bolu’da isyanın bastırılmasını sağlamıştır.
Bu tarihlerde isyancılardan kaçabilen ve çeşitli yörelerden gelen asker kaçaklarının oluşturduğu çeteler, Köroğlu dağlarında T.B.M.M. hükümeti için tehlike arzetmiştir. 25 Temmuz 1921 yılında Bolu maarif müdürü Sivaslı Zülküf Bey’in Bolu’dan ayrılarak Kıbrıscık üzerinden Ankara’ya giderken, Kıbrıscık yaylalarından çeteler tarafından feci şekilde öldürüldüğü bilinmektedir. Yöredeki tehlikeyi gören Mustafa Kemal Paşa, bu bölgeyi iyi tanıyan Kıbrıscık’lı Teğmen Ali Rıza Bey’i (Tekemen) sukuneti sağlamakla görevlendirmiştir. Ali Rıza Bey Kıbrıscık ve Seben çevresindeki başta Hakkı Çavuş çetesi olmak üzere bir çok çeteyi yok etmiştir. Seben’de görev yaptığı dönemde toplanan cephane erzak Kıbrıscık’lı kadınlar tarafından Eskişehir’e oradan da Kütahya’ya taşınmıştır. Bu çetelerin bölgeden temizlenmesinde adı geçen Ali Rıza TEKEMEN, Kıbrıscık Bölücekkaya Köyü doğumlu olup, ilçenin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden birisidir. Bu gün Bolu’nun Hükümet konağı ve Askerlik Şubesi arasındaki caddeye ismi verilmiş bulunmaktadır.
Bu bilgiler ışığında Kıbrıscık halkının milli mücadeleye verdiği destekle Cumhuriyete bağlılığının 1920’li yıllara kadar uzandığı görülmektedir.
Kıbrıscık, bunlar dışında Kurtuluş Savaşı’na da aktif destek vermiştir. Beypazarı ve Ankara’dan yapılan sevklerle doğu cepsine olduğu kadar batı cephesine de pek çok asker göndermiştir.
Yine arşivlerden edindiğimiz bilgiler ışığında, daha sonra Düzce’den yetişen İstanbul Hükümeti kuvvetleri ile Kuvay-i Milliye kuvvetleri arasında sabahtan akşama kadar devam eden kanlı savaşlar sonucu Mutasarrıf Vekili İhsan Bey ve 13 arkadaşının öldürüldüğünü, Bolu evlerinin yağmalandığını ve Arif Bey’in yanında kalan birliklerle Bolu yöresinde en güvenilir yer olan Kıbrıscık istikametinde geriye çekilmek zorunda kaldığını görmekteyiz.
Kuvay-i Milliye Kumandanı Arif Bey 24 Mayıs 1920 tarihinde Kıbrıscık ve çevresinden topladığı birliklerle tekrar Bolu üzerine yürümüştür. Mudurnu üzerinden hareket eden Rafet ve Nazım Bey kumandasındaki güçlere yardım ederek Bolu’da isyanın bastırılmasını sağlamıştır.
Bu tarihlerde isyancılardan kaçabilen ve çeşitli yörelerden gelen asker kaçaklarının oluşturduğu çeteler, Köroğlu dağlarında T.B.M.M. hükümeti için tehlike arzetmiştir. 25 Temmuz 1921 yılında Bolu maarif müdürü Sivaslı Zülküf Bey’in Bolu’dan ayrılarak Kıbrıscık üzerinden Ankara’ya giderken, Kıbrıscık yaylalarından çeteler tarafından feci şekilde öldürüldüğü bilinmektedir. Yöredeki tehlikeyi gören Mustafa Kemal Paşa, bu bölgeyi iyi tanıyan Kıbrıscık’lı Teğmen Ali Rıza Bey’i (Tekemen) sukuneti sağlamakla görevlendirmiştir. Ali Rıza Bey Kıbrıscık ve Seben çevresindeki başta Hakkı Çavuş çetesi olmak üzere bir çok çeteyi yok etmiştir. Seben’de görev yaptığı dönemde toplanan cephane erzak Kıbrıscık’lı kadınlar tarafından Eskişehir’e oradan da Kütahya’ya taşınmıştır. Bu çetelerin bölgeden temizlenmesinde adı geçen Ali Rıza TEKEMEN, Kıbrıscık Bölücekkaya Köyü doğumlu olup, ilçenin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden birisidir. Bu gün Bolu’nun Hükümet konağı ve Askerlik Şubesi arasındaki caddeye ismi verilmiş bulunmaktadır.
Bu bilgiler ışığında Kıbrıscık halkının milli mücadeleye verdiği destekle Cumhuriyete bağlılığının 1920’li yıllara kadar uzandığı görülmektedir.
Kıbrıscık, bunlar dışında Kurtuluş Savaşı’na da aktif destek vermiştir. Beypazarı ve Ankara’dan yapılan sevklerle doğu cepsine olduğu kadar batı cephesine de pek çok asker göndermiştir.
Coğrafyası
Bolu ilinin güneyinde 65 km mesafede
Köroğlu zirvesinin eteklerinde yer alır.40º 18 ´00´´ - 40º 31´18´´ kuzey
enlemleri ile 31º 40´45´´ -31º 56´21´´ doğu boylamları arasındadır.
Rakım 1100 m yüzölçümü 621 km²dir. İlçenin kuzeyinde bulunan Köroğlu
dağının volkanik faaliyetleri sebebiyle ilçe arazisi volkanik, siyah ve
sert bazaltlardan meydana gelmiştir. Kuzeyinde Serke ve Köroğlu dağları
uzanır. Güney batıdan kuzey doğuya doğru Köroğlu dağları üzerinde
Göktepe 1959 m,Domuzkaya tepesi 1887 m, İnekkıran tepesi 2135 m,
Yelice,Sinekkonmaz 2206 m, Köroğlu tepesi 2399 m yüksekliktedir. Köroğlu
dağları üzerinde Eğrikar tepesi 2282 m, güneye doğru Tepekurulu tepesi
2174 m, Göynük tepesi 2888 m, Pınar tepe 1309 m’dir. Kuzeyde Dörtdivan
sınırlarını oluşturan güneybatıdan güneydoğuya Serke dağları uzanır.
Erenler Doruğu 1183 m, Aladağ tepesi 2098 m, Sakal tepesi 1978 m,
Karakuz tepesi 1441 m, Ala tepe 1288 m’dir. Serke dağları eteklerinde
Serke deresi ve Cuma deresi oluşur.İlçenin kuzeydoğusunda Beypazarına
doğru uzanan Karakise dağları bulunur. Çatalkaya tepesi 2055m
,Harmankaya 2000,Kınık tepesi 1856, Dedeninkaşığı 1825 m, Ağı tepe 1800,
Domuzlu tepe 1756, Avrukaya tepesi 1773, Büyükkaya 1693m’dir.
İlçenin güney sınırın yakın yerler çıplak tepelerden oluşur.
İlçe merkezinin kuzeyindeki Köroğlu dağları üzerinde yaylalara rastlanır. Köroğlu dağı güneyinde Karaköy yaylası, Çökeler köyüne ait Çarıklar yaylası, Köroğlu zirvesinin eteğinde 2222 m yükseklikte Bölücekkaya Aladağ yaylası, Köroğlu zirvesinin kuzey batısında Yazıca ,Sorgun ve Sorudag yayları, Deveören köyünün Ardalan, Tembel yaylaları, Bakacak tepesinin kuzey batısında ilçe merkezine ait Karadoğan yaylası, Karakise dağları üzerinde Köseler Köyüne ait Karakise ve Sakal yaylaları, Alemdar köyüne ait Güneyoluk yaylası yer almaktadır. Güney ve güneybatıda Tınaz tepe civarında Kızık,Geriş,Taşlık,Mondu yaylaları, Yayla orman depo bölgesinde Belen, Beslen, Çukur ve Çarıklar yaylaları, Köroğlu tepesinin kuzeyinde Kılkara Örencik yaylası yer almaktadır.
İki önemli akarsu bulunmaktadır. Serke dağları üzerinden doğan Serke deresi ile Karakise dağlarından doğan Hızar,Gümbürdek, Sakal derelerinin birleşmesi ile oluşan Cumaderesi Bentbaşı ve Kuvatuk dereleri birleştikten sonra Şaduman adını alır. Daha sonra Alközü, Kepçelik, Aladağ dereleri birleştikten sonra Uludere adını alır. İlçenin güney sınırında Seben çayırı ile birleşerek Sakarya nehri ulaşır.İkinci akarsu ise Köroğlu dağlarından doğan Arközü deresidir.Uludere ve Arközü derelerinin rejimleri yıl içinde büyük farklılık gösterir. Şaduman-Uludere vadisi boyunca çeltik tarlalarına, bağ ve bahçelere rastlamak mümkündür. İlçenin tek doğal gölü Beypazarı yolu üzerindeki Karagöl’dür.
İlçenin güney sınırın yakın yerler çıplak tepelerden oluşur.
İlçe merkezinin kuzeyindeki Köroğlu dağları üzerinde yaylalara rastlanır. Köroğlu dağı güneyinde Karaköy yaylası, Çökeler köyüne ait Çarıklar yaylası, Köroğlu zirvesinin eteğinde 2222 m yükseklikte Bölücekkaya Aladağ yaylası, Köroğlu zirvesinin kuzey batısında Yazıca ,Sorgun ve Sorudag yayları, Deveören köyünün Ardalan, Tembel yaylaları, Bakacak tepesinin kuzey batısında ilçe merkezine ait Karadoğan yaylası, Karakise dağları üzerinde Köseler Köyüne ait Karakise ve Sakal yaylaları, Alemdar köyüne ait Güneyoluk yaylası yer almaktadır. Güney ve güneybatıda Tınaz tepe civarında Kızık,Geriş,Taşlık,Mondu yaylaları, Yayla orman depo bölgesinde Belen, Beslen, Çukur ve Çarıklar yaylaları, Köroğlu tepesinin kuzeyinde Kılkara Örencik yaylası yer almaktadır.
İki önemli akarsu bulunmaktadır. Serke dağları üzerinden doğan Serke deresi ile Karakise dağlarından doğan Hızar,Gümbürdek, Sakal derelerinin birleşmesi ile oluşan Cumaderesi Bentbaşı ve Kuvatuk dereleri birleştikten sonra Şaduman adını alır. Daha sonra Alközü, Kepçelik, Aladağ dereleri birleştikten sonra Uludere adını alır. İlçenin güney sınırında Seben çayırı ile birleşerek Sakarya nehri ulaşır.İkinci akarsu ise Köroğlu dağlarından doğan Arközü deresidir.Uludere ve Arközü derelerinin rejimleri yıl içinde büyük farklılık gösterir. Şaduman-Uludere vadisi boyunca çeltik tarlalarına, bağ ve bahçelere rastlamak mümkündür. İlçenin tek doğal gölü Beypazarı yolu üzerindeki Karagöl’dür.
Köyleri
Köylerimiz
Alanhimmetler
Borucak
Bölücekkaya
Deveci
Deveören
Karacaören
Karaköy
FOTOĞRAFLAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder