İlin
henüz ışığa çıkmamış tarihi ve arkeolojik eserleri, ören yerleri önemli
bir kültür turizmi potansiyeli olup bunların tarihsel çevresini
oluşturan Kdz.Ereğli (Herakleia Pontike), Hisarönü (Teion) sadece tarihe
değil, mitolojiye de konu olmuştur. Zonguldak turizm anlamında var olan
bu gizilgücünü ülkemizin pek çok yöresi gibi turizm pazarına henüz
sunabilmiş değildir.
Kdz.Ereğli (Mariandin/Marianydn,Herakleia Pontike)
M.Ö.
VI. Yüzyılda Frig soyundan gelen Ereğli’nin ilk adı Mariandyn’dır. Daha
sonra Herakleia Pontike adını alan kenti, söylenceye göre mitolojinin
ünlü kahramanı yarı tankı Herakles (Herkül) kurmuştur. Mitolojide
“Herakleia” adıyla kurulmuş yedi kentten biri ve en önemlisi olan
Herakleia Pontike; Roma, Bizans Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı
uygarlıklarını yaşamasına karşın tarihin çeşitli dönemlerinde
yağmalanmıştır.
|
Rastlantı
ya da inşaat evresinde ortaya çıkan mezarlar, lahitler, sütunlar ve
Çeştepe mevkiindeki tümülüs, Bozhane Cami, Halil Paşa Cami, Kırmanlı
Cami, Molla Halil Cami, Ali Molla Cami, İskele Cami, Ağa Cami, Hacı
Eşref ve Akarca Mescitleri, Kayabaşı Ziyaretgahı, Aktaş Şeyhi Türbesi,
Seyit Nasrullah Efendi Türbesi, Keşif Tepedeki (Çeştepe) Demirci Dede,
Kentteki Kuştepe ve kıyıdaki Mersin Dede yatırları, Hacı Mehmet Çeşme ve
Murtaza Mahallesi Çeşmesi yanında, on sekiz adet sivil mimarlık örneği
yapı Kdz.Ereğli’deki tescilli ekinsel değerlerdir.
a) Acheron Vadisi Ören Yeri
Cehennemağzı
Mağaralarının bulunduğu yöredir. Yörede dikkati çeken kalıntılar ilk
hıristiyanların ibadethane olarak kullandığı mağaradır.
b) Sur Kalıntıları
Hellenistik
döneme ait olan sur parçalarında çok sert, gri, renkli kireçtaşından
iri ve kalın blok taşları kullanılmıştır. Bu taş bloklar yan yana ve
harçsız yerleştirilerek, aradaki küçük taşbloklar yatay hatlarıyla
desteklenmiştir.
c) Kdz.Ereğli Kalesi
Kdz.Ereğli’nin
kent surlarının çevrelediği tepede bulunmaktadır. Bizans Dönemi’nde
XIII. Yüzyıl başlarında yapılan kale ve çevre duvarları vardır.
d) Herakles (Herkül) Sarayı
İri kesme
taş bloklarla ve özenli bir işçilikle inşa edilen bu yapı kalıntısı
antik döneme ait olup, iki cephedeki duvar kalıntıları dışında tümüyle
yıkık durumdadır.
e) Su Tesisleri
Antik
çağda kentin su gereksinimini karşılamak üzere inşa edilen su
tesislerinin Roma Dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Kandilli
yakınlarından başlayan (Balı Köyü) ve yaklaşık 16 km bir hat boyunca
kente ulaşan su şebekesi kent sularının yakınında bulunan bir havuzda
toplanmakta ve havuzdan çıkan bir kaç kolla, kanalla su kent alanının
merkezine aktarılmaktadır.
f) Çettepe Fener Kulesi
Kdz.Ereğli’nin
kuzeyinde Çeştepe’de deniz seviyesinden yaklaşık 200 m yükseklikte
bulunan kulenin Hellenistik Dönemde yapıldığı ve Bizans Döneminde de
yeniden inşa edildiği anılmaktadır.
g) Bizans Sarnıcı Kalıntısı
Kdz.Ereğli
Akarca mahallesinde bulunan ve Bizans döneminden kalma olduğu anlaşılan
sarnıcın hemen hemen tümü toprak altında bulunmaktadır. Bir hafriyat
çalışması sırasında ortaya çıkan sarnıcın tahribata uğramaması için içi
doldurulmuş, ancak açık kalan bölümü tahrip olmuştur.
h) Krispos Anıt Mezarı
Kdz.Ereğli’de
gösteriler yapan ve orada ölen eski Mısırlı pandomim sanatçısı
Krispos’un anısına yapılmıştır. Kaidesi ile birlikte 2.10 m yükseklikte
bulunan anıtın önünde 19 satırdan oluşan ve kazılarak yazılmış bir şiir
bulunmaktadır.
i) Bizans Kilisesi
Kdz.Ereğli
Akarca Mahallesinde bulunan kilisenin bulunduğu yerde 1942 yılında
yapılan Çelikel Camii yeralmaktadır. Bizans dönemine ait kilisenin
döşeme mozaiği ve duvarının bir bölümünde yer alan fresko kalıntıları
caminin bodrumunda bulunmaktadır.
j) Ayasofya Kilisesi (Orta Cami)
Sularla
kaplı kent alanının içinde Bizanslılar tarafından inşa edilen Hagia
Sophia (Kutsal Akıl) kilisesi, camiye çevrildikten sonra Orhan Gazi ya
da Cami olarak anılmaktadır.
k) Halil Paşa Konağı
Konak,
19. yüzyılın sonlarına doğru Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından
yaptırılmış ve antik spoli malzemelerle ilgi çekici bir görünüm
kazanmıştır. Ereğli’nin en önemli sivim mimari örnekleri arasında
yeralan bu iki katlı kargir konak, müze olarak kullanılmak üzere 1993
yılında restore edilmeye başlanmış ve 1 Ağustos 1998 tarihinde hizmete
açılmıştır.
|
l) Kdz.Ereğli Müzesi (Halil Paşa Konağı)
Müzenin
zemin katında Ereğli ve çevresinden toplanan Grek, Roma, Bizans
dönemlerine ait mermer mezar atelleri, figürlü mermer sütun başlıkları,
cam kaplar, takılar, çeşitli madeni eserler, kandiller ve figürlerden
oluşan arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde ise, Grek,
Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait sütun başlıkları,
sütun gövde ve kaideleri, çeşitli mimari parçalar, lahitler ve pandomim
sanatçısı Krispos’un anıt mezarı sergilenmektedir.
|
|
Filyos (Tieion,Teion,Tion)
Filyos Nehri' nin Karadeniz' e döküldüğü alanda kurulu Filyos antik kenti, önceleri Billaius adıyla biliniyordu. Bu ad, su geçiti olan yer anlamına gelen Pailaios sözcüğünden türemiştir. Kentin en yaygın adı Tieion' dur. Bu sözcük, kentin kurucusu, din adamı Tios' tan gelmektedir. Günümüzde birinci ve ikinci derece sit alanları bulunan Filyos' ta, arkeolojik yüzey araştırmalarına göre, antik Tieion kenti bir akrapol, iki nekrapol alan ve sular altında kalan antik bir mendirekten / limandan oluşmuştur. Romalılar döneminde yapılan kale, harabe durumunda bir mabet (tapınak),amfiteatr ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar, Çayır Mağarası' ndan çıkan suyu kente taşyan su kemeri kalıntıları günümüze kadar ulaşabilen kültür değerleridir. Bu tarihsel eserlerden kale ve amfiteatr 2001 yılında restore edilmeye başlanmış ve çalışmalar halen sürmektedir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder