Ağırlıklı olarak Taraklı ilçesinde bazı geleneksel
el sanatları halen yaşatılmaktadır. Alballar, Kemaller, Esenyurt ve
Mahdumlar köylerinde 200'e yakın usta tarafından kaşık, bazı ev ve
mutfak araç gereçleri (çeyiz sandığı, sehpa, telefonluk, abajur, nihale,
ekmek sepeti, peçetelik vs...) ve baston yapımı halen sürdürülmektedir.
Bastonculuk Taraklı'nın yanı sıra Akyazı ve Kayalar Memduhiye'de halen sürdürülmektedir.
Diğer el sanatlarından çömlekçilik ve süpürgecilik (yaygın olarak merkez ilçede), sepetçilik ve hasırcılık (Sapanca'da ve Adapazarı-Abalı köyünde) kısmen de yaşatılmaktadır.
Diğer el sanatlarından çömlekçilik ve süpürgecilik (yaygın olarak merkez ilçede), sepetçilik ve hasırcılık (Sapanca'da ve Adapazarı-Abalı köyünde) kısmen de yaşatılmaktadır.
Kaşıkçılık:
Evliya
Çelebinin “ormanlarının büyük kısmının şimşir ağaçlarıyla dolu”
olduğunu söylediği Taraklı'da 1970'lerde halkın % 79'unun kaşıkçılıkla
geçimini sağladığı, yapılan kaşıkların da uzun yıllar Arap ve Acem
ülkelerine ihraç edildiği bilinmektedir. 468 farklı türden kaşık
yapıldığını tespit edilen yörede, bugün için “kaşık evi” denen odalarda
Alballar, Kemaller, Esenyurt ve Mahdumlar köylerinde az da olsa üretim
devam etmektedir.
Dokumacılık:
Dokumacılık
faaliyetlerini kumaş ve kilim olarak iki alanda incelemek gerekir.
Yörede “düzen” adı verilen tezgâhlarda, keten/pamuk karışımı olarak
yaygın olan kumaş dokumacılığı, Kaynarca ve Taraklı köylerinde azalarak
da olsa sürdürülmektedir.
Özellikle Kaynarca köylerinde; saf yün ve kök boyadan “nakışlı”, “yenidünya”, “sofralı”, “yeşilli”, “çubuklu”, “parmaklı”, “ağaçlı” adlarıyla 1980'lere kadar yoğun biçimde sürdürülen kilim dokumacılığı, günümüzde yok denecek kadar azalmış bulunmaktadır.
Özellikle Kaynarca köylerinde; saf yün ve kök boyadan “nakışlı”, “yenidünya”, “sofralı”, “yeşilli”, “çubuklu”, “parmaklı”, “ağaçlı” adlarıyla 1980'lere kadar yoğun biçimde sürdürülen kilim dokumacılığı, günümüzde yok denecek kadar azalmış bulunmaktadır.
Kaynarca Bezi:
1990'lara
kadar keten bitkisi ekilen Kaynarca köylerinde, ketenin tohumundan
“bezir yağı” çıkarılır ve kaşıkçılık ile boya sanayinde kullanılır.
Keten, ıslama ve tokmaklama işlemlerinden sonra ince liflere ayrılmakta,
ardından da çeşitli kalınlıkta iplere dönüştürülmekte, “düzen” adı
verilen basit tezgahlarda kadınlar tarafından, çeşitli yoğunlukta pamuk
katılarak 60-70 cm. genişliğinde “dadı bezi”, “şayak bezi”, “örtme
bezi”, “mintanlık”, “içdonluk”, “çarşaflık” gibi türlerde
üretilmekteydi. Halk arasında yöresel yakınlık nedeniyle “Kandıra Bezi”
de denilen “Kaynarca Bezleri”nin üretimi günümüzde, modern tekstil
üretiminin yaygınlaşmasıyla, yok denecek kadar azalmış durumdadır.
Taraklı Bezi:
Taraklı
köylerinde 1990'lara kadar büyük oranda, günümüzdeyse kısmen devam
eden, “düzen” adı verilen tezgahlarda “Taraklı bezi” adı verilen, çok
farklı renk ve desende, 60-70 cm. genişliğinde pamuklu veya yünlü bezler
üretilmektedir. “Örtü bezi” ve
“bezdon” adlarıyla iki ana türde dokunan Taraklı bezleri, renk ve kalınlarına göre “başörtüsü”, “mintan”, “pantolon”, “şalvar” veya “yatak çarşafı” olarak da kullanılmaktadır. “Taraklı bezi” üretimi, modern tekstil teknolojisine rağmen günümüzde ciddi miktarda üretime devam edilmektedir.
“bezdon” adlarıyla iki ana türde dokunan Taraklı bezleri, renk ve kalınlarına göre “başörtüsü”, “mintan”, “pantolon”, “şalvar” veya “yatak çarşafı” olarak da kullanılmaktadır. “Taraklı bezi” üretimi, modern tekstil teknolojisine rağmen günümüzde ciddi miktarda üretime devam edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder