ADAPAZARI
Adapazarı
ilçesinin kuzeyinde Kaynarca ve Söğütlü ilçeleri, kuzeybatısında
Kocaeli-Kandıra ilçesi, batısında Kocaeli, güneybatısında Serdivan ve
Arifiye ilçeleri, güneyinde ve güneydoğusunda Erenler ilçesi, doğusunda
Akyazı ve Hendek ilçeleri yer almaktadır. Günümüzden birkaç yüzyıl önce
bir pazar köyü alanı olan Adapazarı; 1573 yılında “Ada” isimli
bir köy, 1646 yılında nahiye, 1658 yılında Akyazı’ya bağlı bir köy 1692
yılında kadılık, 1742 yılında nahiye, 1837 yılında kasabadır.
Sakarya yöresi Osmanlı
Devleti’nin Klasik Dönemi’nde ve 1831 Osmanlı Nüfus Sayımı’nda
Cezayir-i Bahr-ı Sefid Eyaleti’ne bağlı Kocaeli Livası içinde yer alır.
1846 Devlet Salnamesi Kocaeli Livası’nın bu dönemde Kastamonu Eyaleti’ne
bağlıdır. 1867 Vilayet Nizamnamesi’nde ise Adapazarı’nın ve bağlı
olduğu Kocaeli Sancağı’nın Hüdavendigâr Vilayeti’ne bağlandığı
görülmektedir. 1877 Devlet Salnamesi ise Adapazarı İzmit
Mutasarrıflığı’na bağlıdır.. 1892 Devlet Salnamesinde Adapazarı Kocaeli
Sancağı’nın bağlıdır. 1899 Devlet Salnamesi’ne göre yine Adapazarı
nahiyesi, Kocaeli bağımsız sancağına bağlıdır. Adapazarı 22.06.1954
tarihli Kanunla Kocaeli ilinden ayrılarak bağımsız il statüsü kazanan
Sakarya ilinin merkez ilçesi olmuştur. 6 Mart 2008 tarihinde kabul
edilen 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe
Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un,
26824 sayılı ve 22 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe girmesi ile birlikte Adapazarı Merkez İlçesi; Adapazarı,
Arifiye, Erenler ve Serdivan ilçeleri olarak yeniden yapılandırıldı. Bu
son değişiklikle birlikte Adapazarı İlçe nüfusu 231.204 kişi olup, bunun
11.778’i (% 5,1’i) köylerde, 219.426’sı (% 94,9’u) ilçe merkezinde
yaşamaktadır. İlçeye bağlı 59 mahalle ile 26 köy bulunmaktadır.
Marmara
Bölgesinin Doğu Marmara alt bölgesinde, Sakarya İli sınırları
içerisinde ve İl merkezinin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. Doğuda
Hendek ve Mudurnu İlçeleri, batıda Erenler ve Karapürçek ilçeleri,
kuzeybatıda Adapazarı ilçesi, güneyde Bolu-Göynük İlçesi, güneybatıda
Taraklı ilçesiyle çevrilidir. İlçenin denizden yüksekliği 43 m. ve yüzölçümü 617 km²’dir. 2007 yılı sayımına göre toplam nüfusu
83.225 kişi olup, 45.496’sı (% 54,7’si) köylerde, 37.729’u (% 45,3’ü)
ilçe merkezinde yaşamaktadır. Akyazı adını üzerinde kurulu bulunduğu
Akova’dan almaktadır. “Yazı”nın diğer anlamı da “ova”dır. Yani Akova
diğer ifade biçimiyle “Akyazı” anlamına gelmektedir.
1303 tarihinde Osmanlı
Devleti’’in kurucusu Osman bey’in komutanlarında Konuralp tarafından
Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1944 yılında İlçe olan Akyazı önce
Kocaeli iline, 1954 yılında da Sakarya’nın İl olması ile Sakarya’ya
bağlanmıştır. 1941 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. İlçe
23.07.2004 tarih ve 5216 Sayılı Büyük Şehir Belediyesi Kanunu kapsamında
Adapazarı Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dâhil olmuştur. İlçeye
bağlı olarak 22 mahalle, 4 belde (Altındere, Dokurcun, Kuzuluk ve Küçücek) ve 42 köy vardır.
İlçenin
tabii güzellikleri arasında kurulmuş olan Altındere, Dokurcun ve
Kuzuluk Beldelerindeki canlı Alabalık Üretim Tesisleri; alabalık
çiftlikleri, restoran ve çay bahçeleri ile iç turizme (ziyaret eden
yerli turistlere) çok yönlü hizmet etmektedir. Kuzuluk Beldesinde İhlas
Holding tarafından kurulan devre mülk ve termal tesisler mevcuttur.
Termal su kaynaklarının İlçenin turistik ve ekonomik faaliyetlerinde
kullanılmaktadır. Yine İlçe hudutları içerisinde Acelle, Sultanpınarı ve
Keremali Yaylaları ile Çiçek Yaylası görülmeye değer yerlerdendir.
Ayrıca her yıl Acelle yaylasında geleneksel yayla şenlikleri
düzenlenmektedir.
Kültür ve tabiat varlıları:
“Mir Ali, Emir Ali Türbesi” (Ballıkaya Köyü),
“Üç Şehitler Türbesi” (Taşyatak Köyü Domuzgölü mevkii),
“Kerim Türbesi” (Pazarköy),
“Kerem Ali Türbesi” (Keremali Tepesinin zirvesi),
“Yedi Kardeşler Türbesi” (Ömercikler Mahallesi Tekke Sokak),
Aksartepe Kayası (Alaağaç ve Kuzuluk Beldesi ayırımında yükselen sarp kaya. Efsanevi özelliği yüzünden define arayıcılarına hedef olmuştur).
Kilise Kalıntıları (Eski bir geçmişe sahip olan Akyazı’nın dağlık bölümlerindeki yerleşim yerlerinde kilise kalıntılarına rastlanmaktadır).
Yenicamii [Akyazı-Merkez],
6 Adet Çınar [Akyazı-Batak Köyü],
3 Adet Çınar [Akyazı-Çengeller Köyü].
Kültür ve tabiat varlıları:
“Mir Ali, Emir Ali Türbesi” (Ballıkaya Köyü),
“Üç Şehitler Türbesi” (Taşyatak Köyü Domuzgölü mevkii),
“Kerim Türbesi” (Pazarköy),
“Kerem Ali Türbesi” (Keremali Tepesinin zirvesi),
“Yedi Kardeşler Türbesi” (Ömercikler Mahallesi Tekke Sokak),
Aksartepe Kayası (Alaağaç ve Kuzuluk Beldesi ayırımında yükselen sarp kaya. Efsanevi özelliği yüzünden define arayıcılarına hedef olmuştur).
Kilise Kalıntıları (Eski bir geçmişe sahip olan Akyazı’nın dağlık bölümlerindeki yerleşim yerlerinde kilise kalıntılarına rastlanmaktadır).
Yenicamii [Akyazı-Merkez],
6 Adet Çınar [Akyazı-Batak Köyü],
3 Adet Çınar [Akyazı-Çengeller Köyü].
Arifiye,
Adapazarı şehir merkezine yaklaşık 8 km uzaklıkta olup asfalt bir yolla
Dörtyol mevkiine ve buradan da Adapazarı’na bağlanmaktadır. Ayrıca
D-100 Devlet Karayolu, TEM Anadolu Otoyolu ve Bilecik-Eskişehir yolu
kullanılarak da diğer şehirlere ulaşılmaktadır. Arifiye ilçesinin
kuzeyinde Adapazarı ilçesi, kuzeybatısında Serdivan ilçesi, batısında
Sapanca ilçesi, güneyinde Geyve ilçesi, doğusunda Erenler ilçesi yer
almaktadır. 6 Mart 2008
tarihinde kabul edilen 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları
İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun”un, 26824 sayılı ve 22 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte Arifiye “İlçe” olur. İlçe
nüfusu 38.293 kişi olup, bunun 4.834’ü (% 12,6’sı) köylerde, 33.459’u (% 87,4’ü) ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçeye bağlı 15 mahalle ile 5 köy bulunmaktadır.
Osmanlılar,
Arifiye’nin de içinde yer aldığı bölgeyi yaklaşık 1326 yılında ele
geçirirler. Yaklaşık 200 yıl önce Arif Bey adında biri Sapanca,
Adapazarı arası yeşillik yeri satın alır ve burası Arifiye adını alır.
Bölgede zenginliği ve yardımseverliğiyle anılan Arif Beyin adı 1850
yıllarında beldeye verilerek köyün adı Arifiye olmuştur. Cumhuriyetin
ilk yıllarında Arifiye’ye yerleşen Osmanlı göçebeleri ile nüfus
mübadeleleri sonucu Karkaslardan Müslüman Gürcü, Abaza ve Çerkezler,
Balkanlardan Müslüman Arnavut, Boşnak ve ayrıca Bulgaristan, Romanya ve
Kırım’dan gelen soydaşların yerleştiği zengin bir kültürel yapı oluşur.
1955 yılında Arifiye nahiyesi ve Kalaycı köyünün birleşmesi Arifiye
Belediyesi kurulur.
Erenler’e,
D-100 Devlet Karayolu, TEM Anadolu Otoyolu ve Bilecik-Eskişehir yolu
kullanılarak ulaşılmaktadır. Erenler ilçesinin kuzeyinde Adapazarı
ilçesi, batısında Arifiye ilçesi, güneyinde Geyve ilçesi, doğusunda
Akyazı ilçesi, güneydoğusunda Karapürçek ilçesi yer almaktadır. 6 Mart
2008 tarihinde kabul edilen 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları
İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun”un, 26824 sayılı ve 22 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte Erenler “İlçe” olur. Erenler
ilçe nüfusu 70.753 kişi olup, bunun 6.360’ı (% 9,0’u) köylerde, 64.393’ü (% 91,0’i) ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçeye bağlı 25 mahalle ile 6 köy bulunmaktadır.
Yaklaşık
ikiyüzelli yılı yakın köy konumunda olan yerleşim birimine, Anadolu
erenlerinden yedisinin yediyüzyıl önce yerleştiği ve burada bir tekkenin
olduğu rivayet edilmektedir. Günümüzde Sakar Baba Türbesi’nin
söylencesi ve türbesinin halen olması bu ihtimali kuvvetlendirmektedir.
Ancak son iki yüzyıldır, yaşanan su baskınları ve depremler birçok
tarihsel izi silmiştir. Ulaştırma, sanayi ve eğitim-öğretim alanındaki
gelişmeler neticesinde hızla büyüyen Erenler 1963 yılının Nisan ayında
Belediye olur.
İlçe
coğrafi konum olarak Adapazarı’nın kuzeyinde yer almaktadır. İlçenin
kuzeyinde ve doğusunda Karasu ilçesi, güneyinde Söğütlü ilçesi,
güneydoğusunda Hendek ilçesi, batısında Kaynarca ilçesi yer almaktadır.
Sakarya Nehri havzasına yakın olan ilçe, özellikle merkezinin büyük
kısmı genellikle sert ve kayalık bir zemin üstüne yerleşiktir. İlçe
genelinin tamamı orta yükseklikte tepelerle kaplıdır. 2007 yılı sayımına
göre toplam nüfusu 23.491 kişi olup, 10.758’i (% 45,8’i) köylerde, 12.733’ü (% 54,2’si ) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
İlçe
tarihi bakımından M.Ö.600 yıllarına uzanmakta olup, zaman içinde farklı
medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Latince adını aldığı “Ferisium”
yani demir madeni bakımından zengin potansiyeli ile tarih boyunca
stratejik önemi olan yerleşim birimi olmuştur. İlçe XII. yüzyıl
başlarında Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. İlçenin adının bu
dönemde yaşayan “Firuz Bey”den aldığı da söylenmektedir. 1900’lı
yıllara kadar Türkler ve azınlıklar bir arada yaşamışlar. Mübadele
sonucu yörede yaşayan azınlıklar Yunanistan gönderilmişlerdir. 1950’den
sonra Balkanlardan, Karadeniz ve İç Anadolu bölgesinden gelenlerle
birlikte nüfusun hızla artması ile geniş bir kültürel yapıya sahip bir
yelpaze oluşmuştur. 1973 yılında belde statüsüne kavuşan ve belediye
teşkilatı kurulan Ferizli, 20 Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsüne
kavuşmuştur. 06.03.2000 gün ve 23985 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan
593 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Adapazarı Büyük Şehir Belediyesi
sınırları içine alınmıştır. İlçeye bağlı 5 mahalle, 2 belediye ve 16
köy bulunmaktadır.
Tabiat varlıları
bakımından Sakarya İlinin gözde mekânlarından biri olan ilçede gerek
çevresinde yapılaşma olmaması nedeniyle Akgöl (ilçe merkezine 11 km.
uzaklıkta) ve el değmemiş bakir alanlarıyla ve tüm ihtişamıyla ilçeyi
ikiye bölerek geçen Sakarya Nehri ve nefis çam ormanları görülmeye değer
alanlardır.
Ayrıca tarihi bakımdan İlçe Kültür varlıkları;
“Seyifler Kalesi”,
“Papazın Değirmeni”,
“İnönü Evi” (İsmet İnönü’nün Balkan Harbi Esnasında Kaldığı Ev),
“Cuma Çalı Namazgâhı”,
“Cennet Kadın Mezarı”,
“Kubuz Çeşmesi”,
“Garebet Gâvuru Çeşmesi”,
“Kürtler Mezarı”,
“Kümbet Mezarlar” ve “Kilise Çeşmesi”dir.
İlçe Tabiat Varlıkları yönünden;
“Ferizli Orman Tesisleri”,
“Akgöl Parkı ve Dinlenme Tesisleri”,
“Cennet Göleti” (Değirmencik Köyü Ormanı İçi),
“İstihkâm Tepesi Çamlık Tesisi”,
“Sinanoğlu Belediye Tesisleri”
“Tahirağa Çeşmesi” ören yerleri içinde görülmeye ve gezilmeye değerdir.
Ayrıca tarihi bakımdan İlçe Kültür varlıkları;
“Seyifler Kalesi”,
“Papazın Değirmeni”,
“İnönü Evi” (İsmet İnönü’nün Balkan Harbi Esnasında Kaldığı Ev),
“Cuma Çalı Namazgâhı”,
“Cennet Kadın Mezarı”,
“Kubuz Çeşmesi”,
“Garebet Gâvuru Çeşmesi”,
“Kürtler Mezarı”,
“Kümbet Mezarlar” ve “Kilise Çeşmesi”dir.
İlçe Tabiat Varlıkları yönünden;
“Ferizli Orman Tesisleri”,
“Akgöl Parkı ve Dinlenme Tesisleri”,
“Cennet Göleti” (Değirmencik Köyü Ormanı İçi),
“İstihkâm Tepesi Çamlık Tesisi”,
“Sinanoğlu Belediye Tesisleri”
“Tahirağa Çeşmesi” ören yerleri içinde görülmeye ve gezilmeye değerdir.
İlçe
coğrafi konum olarak ilin güneyinde yer almaktadır. İlçenin doğusunda
Taraklı ilçesi, kuzeydoğusunda Karapürçek ilçesi, batısında Pamukova
ilçesi, kuzeyinde Arifiye ve Erenler İlçeleri, kuzeybatısında Sapanca
ilçesi ve güneyinde ise Bilecik-Osmaneli ve Bilecik-Gölpazarı ilçeleri
yer almaktadır.
Geyve adının Bithynia kralının annesi “Gekve Hatun”dan geldiği rivayet edilmektedir. Türklerce “Geyve” olarak söylenegelmiştir. 2007 yılı sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 45.923 kişi olup, 26.121’i (% 56,7’si) köylerde, 19.802’si (% 43,1’i) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Geyve
Türklerce 1312’de Osman Gazi devrinde feth edilmiştir. Tarihi olarak
150 akçelik bir Kazayı Şerif olduğu kaydedilmiştir. Geyve 1338 (1839)’de
kaza (ilçe) olmuştur. 1939’da belediye teşkilatı kurulmuştur. 1988
yılında Taraklı ve Pamukova bucakları Geyve’den ayrılarak ilçe
yapılmışlardır. Bu son bölünmeden sonra ilçeye bağlı 63 köy, 1 bucak ve 1
kasaba (Alifuatpaşa beldesi) ve ilçe merkezi olmak üzere 66 idari
yerleşim birimi bulunmaktadır. İlçe merkezinde 6 mahalle, Alifuatpaşa
Beldesinde 3 mahalle mevcuttur.
Geyve İlçesindeki Kültür Varlıkları;
Kulfalar Köyü-Ortaköy Mevkii Arkeolojik Sit Alanı [Geyve],
Özel Alifuatpaşa Kuva-i Milliye Müzesi [Geyve-Alifuatpaşa],
Sinan Bey Zaviyesi/Elvanbey İmareti [Geyve],
II.Bayezid Köprüsü [Geyve-Alifuatpaşa],
1 adet Konut [Geyve-Merkez],
Akıncılar Kilisesi [Geyve-Akıncılar Köyü],
Süleyman Paşa Mescidi/Camii [Geyve-Merkez],
Sinanbey Camii [Geyve-Merkez],
Alifuatpaşa Camii [Geyve-Alifuatpaşa Beldesi],
Gazi Süleymanpaşa Camii [Geyve-Merkez],
Hacı Rifat Camii [Geyve-Merkez],
Bozören Köyü Camii [Geyve],
Güney Köyü Camii [Geyve],
Karacaören Köyü Camii [Geyve],
Maksudiye Köyü Camii [Geyve],
Bozören Köyü Mezarlığı [Geyve-Bozören Köyü],
Ali Fuat Cebesoy Mezarı [Geyve-Alifuatpaşa Beldesi].
Kulfalar Köyü-Ortaköy Mevkii Arkeolojik Sit Alanı [Geyve],
Özel Alifuatpaşa Kuva-i Milliye Müzesi [Geyve-Alifuatpaşa],
Sinan Bey Zaviyesi/Elvanbey İmareti [Geyve],
II.Bayezid Köprüsü [Geyve-Alifuatpaşa],
1 adet Konut [Geyve-Merkez],
Akıncılar Kilisesi [Geyve-Akıncılar Köyü],
Süleyman Paşa Mescidi/Camii [Geyve-Merkez],
Sinanbey Camii [Geyve-Merkez],
Alifuatpaşa Camii [Geyve-Alifuatpaşa Beldesi],
Gazi Süleymanpaşa Camii [Geyve-Merkez],
Hacı Rifat Camii [Geyve-Merkez],
Bozören Köyü Camii [Geyve],
Güney Köyü Camii [Geyve],
Karacaören Köyü Camii [Geyve],
Maksudiye Köyü Camii [Geyve],
Bozören Köyü Mezarlığı [Geyve-Bozören Köyü],
Ali Fuat Cebesoy Mezarı [Geyve-Alifuatpaşa Beldesi].
Sakarya
ovasının kuzey doğu ucunda çam dağının eteğinde kurulmuştur. İlçe
kuzeyden Kocaali ve Karasu ilçeleri, güney ve güneybatıdan Akyazı
ilçesi, batıdan Adapazarı ilçesi, kuzeybatıdan Ferizli ve Söğütlü
ilçeleri, doğudan ise Düzce-Gümüşova ve Düzce-Gölyaka ilçeleri ile
çevrilidir. 2007 yılı sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 74.890 kişi olup, 29.800’ü (% 39,8’i) köylerde, 45.090’ı (% 60,2’si) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Hendek, XII. yüzyılda
Orta Asya’dan Önasya ve batıya yapılan Türkmen göçleri sırasında
Selçuklu Devleti zamanında Türkistan’a bağlı Gürcan bölgesinden Handok’tan
göç eden, Türkmen kabilelerinden bir kısmı şimdiki Turanlar semtine
gelerek bu kasabayı kurdukları kendi öz yurtlarının eski adı olan “Handok” adını buraya verdikleri, Handok’un zamanla “Hendek”
olarak değiştiği sanılmaktadır. Hendek 1800’lü yıllarda Kocaeli
Sancağı’na bağlı bir yerleşme yeri iken, 93 Harbi (1877-1878)
Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Kafkaslardan göç eden Gürcü, Abhaz, Çerkez
ve Lazların bölgeye yerleşmesiyle önemi artarak, 1890 yılında Nahiye
olmuştur. İlk belediye teşkilatı 1907 yılında kurulmuştur. Kurtuluş
Savaşı sonunda Balkanlardan göç eden Türklerin bir kısmı ilçeye
yerleştirilmiştir. Cumhuriyetten önce Kocaeli Mutasarrıflığı’na bağlı
bir kaza olan Hendek, Cumhuriyetten sonra Sakarya vilayet olunca 1
Aralık 1954 tarihinde bu İl’e bağlı bir ilçe olmuştur. İlçeye bağlı 16
mahalle, 3 belediye ve 70 adet köy bulunmaktadır. İlçede, biri ilçe
merkezinde, ikisi Yeşilyurt ve Çamlıca Beldelerinde olmak üzere üç
belediye bulunmaktadır. Bunlardan Hendek Belediyesi ve Yeşilyurt
Belediyesi Büyükşehir Belediyesine bağlanmıştır. Köylerden ise 12’si
Büyükşehir sınırlarına katılmıştır. Büyükşehir sınırlarına katılan
köyler, orman köyü olduklarından köy statüsü devam etmektedir. İlçenin,
merkezde 16, Çamlıca ve Yeşilyurt Beldelerine bağlı 4’er mahalle olmak
üzere toplam 24 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır.
Hendek İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Büyük Camii [Hendek-Merkez],
Nuriye Köyü Camii [Hendek],
Yeni Camii [Hendek-Merkez],
Mahmutbey ve Arkadaşları Mezar Anıtı [Hendek-Merkez],
7 Adet Çınar [Hendek-Yeşilyurt Beldesi].
Büyük Camii [Hendek-Merkez],
Nuriye Köyü Camii [Hendek],
Yeni Camii [Hendek-Merkez],
Mahmutbey ve Arkadaşları Mezar Anıtı [Hendek-Merkez],
7 Adet Çınar [Hendek-Yeşilyurt Beldesi].
Sakarya’nın
güneydoğusunda yer almaktadır. Doğu, kuzeydoğu ve güneydoğusunda Akyazı
ilçesi, batısında Erenler ilçesi, güneybatısında Geyve ilçesi,
güneyinde Taraklı ilçesi ile çevrilidir. 2007 yılı sayımına göre ilçenin
toplam nüfusu 12.250 kişi olup, 4.783’ü (% 39’u) köylerde, 7.467’si (% 61’i) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Karapürçek ilçesi 1923-1972 yılları
arasında Akyazı ilçesine bağlı köy, 1972 yılında nahiye olur. 1973
yılında belediye teşkilatı kurulur. Balıkesir’in Susurluk ilçesine bağlı
Karapürçek beldesi ile karıştırıldığı için adı 1972-1995 yılları
arasında Akpürçek olarak değiştirir. Ancak halk arasında yaygın olan
“Karapürçek” adına adına 1995 yılında tekrar geri dönüş yapılır. 18
Mayıs 1990 tarihinde 3647 sayılı kanunla ilçe statüsüne kavuşur. İlçe
Resmi Gazete’nin 23.07.2004 tarihli basımında yayınlanıp yürürlüğe giren
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında, Büyükşehir
sınırlarına dâhil edilmiştir. İlçe
merkezine, 7 mahalle ve 8 köy bulunmaktadır. Bu eklemelerden sonra İlçe
merkezinin nüfusu 6.502’ye yükselmiş ve köy nüfusları toplamı da 4.529
kişiye düşmüştür. Harmanlı, Kanlıçay, Küçükkarapürçek, Mesudiye, Potuklar, Teketaban ve Mecidiye köyleri de mücavir alanında kalan orman köyleri olup, İlçeye bağlı Ahmediye Köyü ise mücavir alan dışında kalan tek köyüdür.
Karapürçek ilçesi Sakarya İlinin
en eski nahiyesidir. Kuruluş tarihi belli olmamakla birlikte
Bizanslılar zamanında büyük yerleşme yerlerinden birisi olduğu kabul
edilmektedir. Karapürçek isminin Rumca “Pıcak” kelimesinden türemiş olduğu ve söylencelere göre Bizanslılar zamanında Karabıçaklı adında üç kardeşin doğuda Küçücek, kuzeyde Küçükkarapürçek ve güneyde Büyükkarapürçek
köylerini paylaşarak yerleştikleri. O zaman Karapürçek’in adının
Büyükkarapürçek olarak geçtiği anlatılmaktadır. İlçe adının, zaman
içerisinde “Pürçek” anlamında Büyükkarapürçek olarak kullanıldığı ve zamanla Karapürçek olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Karapürçek İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Teketaban Tümülüsü [Karapürçek-Teketaban Köyü],
1 Adet Meşe [Karapürçek-Mesudiye Köyü].
Teketaban Tümülüsü [Karapürçek-Teketaban Köyü],
1 Adet Meşe [Karapürçek-Mesudiye Köyü].
İlçe
Batı Karadeniz bölgesinin bitimi, Marmara bölgesinin başlama
noktasındadır. Doğusunda Kocaali ilçesi, batısında Kaynarca ilçesi,
güneybatısında Ferizli ilçesi, güneyinde Hendek ilçesi, kuzeyinde ise
Karadeniz ile çevrilidir. 2007 yılı sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 51.596 kişi olup, 25.989’u (% 50,2’si) köylerde, 25.607’si (% 49,8’i) ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçede yerleşim, engebeli arazi üzerinde 477 km² alanı kaplamaktadır.
Karasu İlçesinin tarihi Frigyalılara kadar uzanmaktadır. Bölgede ilk yerleşim birimi “Küçük Karasu Köyü”dür.
Karasu Bizanslıların elinde bulunmuştur. 1326 yılında Sultan Orhan
Gazi’nin uç beylerinden Konuralp komutasındaki Osmanlı kuvvetleri
Sakarya ile birlikte Karasu’yu da Osmanlı topraklarına katmıştır. İlçe “Pazar Suyu”
namı ile 1888 yılına kadar Kastamonu Eyaletine, daha sonra İzmit
Livasına bağlanmıştır. İlçe 1933 yılına kadar bucak merkezi, 1933
yılında Kocaeli İline bağlı bir ilçe olmuştur. 22 Haziran 1954 yılında
Sakarya’nın İl olması ile birlikte Sakarya İline bağlı bir İlçe
statüsüne kavuşmuştur. Karasu’da yerleşim kuzeyden güneye doğru yükselen
meyilli topraklar üzerinde oldukça dağınık bir görünüm arz etmektedir.
Yerleşim süresi boyunca İlçenin 6 mahallesi, 30 köyü ve 4 beldesi
vardır.
Karasu
deniz-kum-güneş ve nehir-göl-orman gibi çok önemli doğal turizm alt
yapısına sahiptir. Karasu’da turizm 15 Haziran tarihinde başlar.
Haziran-Eylül ayları boyunca devam eder. Turistik değerler; “Karadeniz Sahili”, “Maden Deresi”, “Küçük Boğaz Gölü”, “Yenimahalle” ve “Acarlar Gölü”dür.
İlçede geleneksel olarak devam eden Karasu Festivali 30 yıldan beri
devam etmektedir. Daha çok turizme yönelik müzik, sanat ve kültür
faaliyetlerinin içinde yer aldığı festivaldir. Yöre halkının çoğunun
Doğu Karadeniz kökenli olmaları nedeniyle o bölgeye özgü yayla
şenliklerinin bir benzeri Haziran ayının 3. haftası Kızılcık Tepe
şenlikleri adı altında kutlanmaya başlanmıştır.
Karasu İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Karasu-Acarlar Gölü ve Longos Ormanı Doğal Sit Alanı [Karasu],
5 adet Konut [Karasu-Merkez],
Aziziye Camii [Karasu-Merkez],
Merkez Camii [Karasu-Merkez],
A.İncilli Mezarlığı [Karasu-Merkez]
Karasu-Acarlar Gölü ve Longos Ormanı Doğal Sit Alanı [Karasu],
5 adet Konut [Karasu-Merkez],
Aziziye Camii [Karasu-Merkez],
Merkez Camii [Karasu-Merkez],
A.İncilli Mezarlığı [Karasu-Merkez]
İlçe
Kocaeli yarımadasının doğu uzantısında, Sakarya Vadisi ile Karadeniz
arasında yer almaktadır. Sakarya’nın kuzeybatısında yer alan
Kaynarca’nın, kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Karasu ilçesi,
güneydoğusunda Ferizli ve Söğütlü ilçeleri, güneyinde Adapazarı ilçesi,
batısında ise Kocaeli’ne bağlı Kandıra ilçesi yer alır. 2007 yılı
sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 23.366 kişi olup, 18.088’i (% 77,4’ü) köylerde, 5.278’i (% 22,6’sı) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Osmanlılar döneminde Kaynarca’nın adı “Şeyhler”
olarak geçmektedir. Osmanlı tarihî belgelerinde “Kandıra Kazasına tâbi
Şeyhler Nahiyesi” şeklinde sıkça geçmektedir. Belgelerde “Şeyhler”, “Şeyhlü”, “Şıhlar” şeklinde yazıldığı da görülmektedir. Ayrıca “Hocaköy” ve “Dudu Divanı”
adı da geçmektedir. Kaynarca bölgesinde Osmanlı yönetimi, Orhan Gazi
döneminde, Akçakoca beyi bu yöreyi 1308-1317 yılları arasında fetih
etmesiyle başlar. Kaynarca (Şeyhler), iki defa büyük yangın geçirir.
Birinci büyük yangın, 1850 veya 60’larda, Şeyhler Voyvodası Mehmet Bey
zamanında, nahiye merkezi yanar. Bu yangından sonra nahiye merkezi, ilçe
merkezinin 4-5 km. batısındaki Şeyhtimarı Köyü’ne (1860-1909) sonra Kayacık Çorallar Köyü’ne
(1909-1917) taşınır. Nahiye merkezi bir süre sonra tekrar bugün ilçenin
bulunduğu yere gelir ve Şeyhler 1917’de tekrar nahiye olarak
teşkilatlanır. Şeyhler (Kaynarca), 25 Mart 1920’de Yunan işgaline uğrar
ve 16 Nisan 1921’de geri alınır. Nahiye
ikinci kez 30 Nisan 1921’de düşman işgaline uğrar ve Yunanlılar 3
Mayıs’ta Kandıra ve Şeyhleri (Kaynarca) bırakarak güneyde Çubuklu’ya
çekilirler. İkinci büyük yangın, Yunan İşgali günlerinde ya da hemen
öncesinde, tarih olarak da kış ortası yani 1921 Şubatı ya da Mart
başında meydana gelir. Yerleşim birimi Yunanlılar tarafından yakılır. Bu
yangın sonucu nahiye, 1921-1925 yılları arasında “Büyükkaynarca Köyü’ne
(Topçu’ya) nakledilir. Şeyhler, Cumhuriyetin ilanı olan 1923 yılında
Kocaeli Vilayeti Kandıra İlçesi’ne bağlı bir nahiye konumundadır.
1923’ten sonra Kaynarca’ya çevre köylerden büyük göç olmuştur. 1 Nisan
1959 tarihli genel kurul oturumunda 7033 sayılı kanunla “Kaynarca”
adıyla ilçe oluşu kabul edilir. İlk belediye seçimleri 13 Mart 1960’da
yapılır. Kaynarca İlçesi 21 Ocak 1966 tarih ve 714 sayılı kanunla
Sakarya İline bağlanır. İlçeye bağlı 4 mahalle, 1 belediye ve 41 köy
vardır.
Kaynarca İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Şeyh Müslihiddin Camii [Kaynarca],
Taşoluk Köyü Çeşmesi [Kaynarca],
Topçular Tümülüsü [Kaynarca-Topçular Köyü],
Kaynarca Mezarlığı [Kaynarca-Merkez],
2 Adet Selvi [Kaynarca-Topçu Köyü],
1 Adet Selvi [Kaynarca-Topçu Köyü].
Şeyh Müslihiddin Camii [Kaynarca],
Taşoluk Köyü Çeşmesi [Kaynarca],
Topçular Tümülüsü [Kaynarca-Topçular Köyü],
Kaynarca Mezarlığı [Kaynarca-Merkez],
2 Adet Selvi [Kaynarca-Topçu Köyü],
1 Adet Selvi [Kaynarca-Topçu Köyü].
Sakarya’nın
kuzeyinde yer alan ve yaz aylarında nüfusu 40,000’e ulaşan bir ilçedir.
İlçe, doğuda Düzce-Akçakoca ilçesi, güneydoğuda Düzce-Cumaova ile
Düzce-Gümüşova ilçeleri, güneyde Hendek, batıda Karasu ilçesi ve kuzeyde
Karadeniz ile tamamı kumsal olan bir kıyı şeridiyle sınırlanmıştır.
2007 yılı sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 24.521 kişi olup, 11.432’si (% 46,6’sı) köylerde, 13.089’u (% 53,4’ü) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Birçok medeniyete ev sahipliği
yapan Kocaali ilçesi, Anadolu Selçukluları döneminde Artuk Bey
tarafından fethedilmiş, Orhan gazi döneminde Konuralp tarafından Osmanlı
topraklarına katılmıştır. Kocaali ilçe merkezinin ilk yerleşim yeri,
sulak ve batak bölge olan kıyı şeridinde kurulmuştur. Ancak bölgenin
yapısından kaynaklanan sıtma ve benzeri hastalıklar nedeniyle çevresi
1900 yılların başlarında deniz seviyesinin yaklaşık 15 m. yüksek olan şu
an ki yerleşim yerine taşınmıştır. “Kocaali” adı ile ilgili
rivayet vardır: Birincisine göre 1900 yılların başlarındaki göç
sırasında hastalıklarla boğuşan ilçe halkına oldukça iri gövdesiyle “Ali”
adında birisi her bakımdan yardımcı olmuş ve bu yüzden buranın adı
Kocaali olarak kalmıştır. İkinci anlatıma göre ise, ilçenin şu anki
yerine yerleşimi sağlayan kişiye izafeten “Kocaali” adını aldığı
söylenmektedir. 1954 yılına kadar Karasu ilçesine bağlı bir köy olan
Kocaali, bu tarihte bucak merkezi olmuş ve 1956 yılında belediye
teşkilatı kurulmuştur. 19.06.1987 tarih ve 3392 sayılı yasa ile Sakarya
iline bağlı bir ilçe haline gelmiştir. 15.09.1988 tarihi itibariyle ilk
kaymakamın göreve başlaması ile fiilen ilçe olmuştur. İlçede merkeze
bağlı 8 mahalle, 1 bucak ve 30 köy bulunmaktadır.
İlçedeki Kültür ve Turizm Derneği, tanıtım amacıyla her yıl “Kültür, Turizm ve Fındık Festivali”
düzenlenmektedir. Ayrıca güneşin denizden doğup, denizden battığı
Türkiye’nin tek yerleşim yeridir. 14 km. uzunluğunda 250 m. genişliğinde
şifalı halis kum plajı vardır. Kum kalite özelliği bakımından, dünya
standartları açısından 2 sınıf olarak tescil edilmiştir. İlçenin
güneyinden başlayan bir doğa harikası olan Maden Deresi, kuzeyde
Karadeniz’e dökülmektedir. Tarihsel olarak Gümüşoluk Köyü Camii
[Kocaali], maden deresinde Rumlardan kalma “maden ocakları”, Şerbet Pınarı’nda “manastır”,
şu anki adıyla bilinen Bolazar Köyü geçmişte Bolpazar olarak tarihin
büyük pazarının kurulduğu köydür. Akpınar Köyü sınırlarında Maden Deresi
boyunca “trekking”e ve Melen Çayı Beyler Köyü civarında “rafting”e elverişli yerler bulunmaktadır.
İlçe
merkezi; kendi adıyla anılan ovada kuzeyi ve güneyi yüksek tepelerle
çevrilidir. Pamukova, doğuda Geyve ilçesi, kuzeyde Sapanca ve
Kocaeli-İzmit ilçeleri, batıda Bursa-İznik ilçesi, güneyde ise
Bilecik-Osmaneli ilçesi ile çevrilidir. 2007 yılı sayımına göre ilçenin
toplam nüfusu 25.767 kişi olup, 10.586’sı (% 41,1’i) köylerde, 15.181’i (% 58,9’u) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
1313 yılında
da Akhisar (Pamukova), Geyve ve Göynük tekfurluklarını fethederek
Osmanlı topraklarına katmışlardır. Osmanlı Devletinin kuruluşunun hemen
sonrasında Türklerin egemenliğine geçen “Akhisar” (Pamukova), bu tarihten günümüze kadar işgal görmemiş, sürekli Türklerin elinde kalmıştır.
Pamukova’nın ilk adı “Kasaba-i Atik”dir.
Kasaba-i Atik halkı yerlilerinin, ilçe merkezine hangi tarihte ve niçin
taşındıkları kesin olarak bilinmemektedir. Ancak ilk taşındıkları yerin
Elperek Mahallesi olduğu, taşındıkları bu yere “Yeni Köy” ismini
verdikleri kesindir. Elperek Camii civarına taşınan insanlar camii
inşaatı için kestikleri kerpiçleri sıraya dizilip elden ele taşıyarak
(elbirlik) camii inşaat alanına getirerek camii inşa etmişlerdir. Kasabanın büyüyerek gelişmesi sonucunda yerleşim merkezinin adı “Akhisar”
olarak değişmiştir. Yeni köy adının Akhisar oluşundan sonra Elbirliğin
Arapça da, elperek manasına gelmesinden ve Elperek Camii’ne “elbirlik”
kerpiç taşınması hadisesinden dolayı, camii çevresindeki mahalleye
Elperek Mahallesi adı verilmiştir. 1863 yılından itibaren tutulmaya
başlayan tapu kayıtlarına göre; Akhisar (Pamukova), Kocaeli (İzmit) İline bağlı bir ilçe (kaza) iken, 1874 yılında Geyve ilçesine bağlı bucak/nahiye haline gelmiştir.
Akhisar (Pamukova) Cumhuriyet döneminde de Geyve İlçesi’ne
bağlı bucak merkezi olarak kalmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla belediye
kanunlarının çıkarılarak yürürlüğe girmesi sonucunda; nüfusun az oluşu
nedeniyle 1926 yılında belediye teşkilatı kaldırılmıştır. “Akhisar”
adı 1937 yılında çıkarılan özel bir kanunla isminin başka beldelerle
karışması nedeniyle, bölgede bol miktarda pamuk yetiştirilmesinden ilham
alınarak “Pamukova” olarak yeni isimleri ile
değiştirilmiştir. 1946 yılında belediye olmuştur. Pamukova, 22 Haziran
1987 tarihinde 3392 Sayılı kanunla İlçe olur. İlçeye merkezine bağlı 3
mahallesi ve 30 köyü bulunmaktadır.
Pamukova ovasını
boydan boya geçen Sakarya nehri doğal halini muhafaza eden ormanları,
Bizanslılardan ve Osmanlılardan kalan Tarihi eserler ve kalıntıları,
özellikle gelenek, göreneklerin halen yaşatıldığı yayla köyleri önemli kültür ve tabiat varlıkları sayılabilir.
Bunlardan başlıcaları:
Akçakaya Köyü Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova],
Hayrettin Köyü-Menete Mevkii Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova],
Belediye Binası [Pamukova-Merkez],
12 adet Konut [Pamukova-Merkez],
3 adet Konut+Böceklik [Pamukova-Merkez],
2 adet Böceklik [Pamukova-Merkez],
Paşalar Köyü Camii [Pamukova], Elperek Camii [Pamukova-Merkez],
Kemaliye Köyü Camii [Pamukova],
Karaca Ahmet Sultan Türbesi [Pamukova-Paşalar Köyü],
Ayrıca “Kemaliye- İznik Su Yolları”, “Sakarya Nehri Kıyı Şeridi”, “Ercova Yaylası”, “Patlak Su Kaynağı”, “İnönü Yaylası”, “Öküz Yatağı Yaylası” ve “Kaymakam Suyu”dur.
Bunlardan başlıcaları:
Akçakaya Köyü Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova],
Hayrettin Köyü-Menete Mevkii Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova],
Belediye Binası [Pamukova-Merkez],
12 adet Konut [Pamukova-Merkez],
3 adet Konut+Böceklik [Pamukova-Merkez],
2 adet Böceklik [Pamukova-Merkez],
Paşalar Köyü Camii [Pamukova], Elperek Camii [Pamukova-Merkez],
Kemaliye Köyü Camii [Pamukova],
Karaca Ahmet Sultan Türbesi [Pamukova-Paşalar Köyü],
Ayrıca “Kemaliye- İznik Su Yolları”, “Sakarya Nehri Kıyı Şeridi”, “Ercova Yaylası”, “Patlak Su Kaynağı”, “İnönü Yaylası”, “Öküz Yatağı Yaylası” ve “Kaymakam Suyu”dur.
Marmara
Bölgesinin kuzeydoğusunda yer almaktadır. İlçenin kuzeyinde Sapanca
gölü ile Serdivan ilçesi, doğusunda Arifiye ilçesi, güneyinde Geyve
ilçesi, güneydoğusunda Pamukova ilçesi yer almaktadır. Coğrafi olarak
güneyde Samanlı Dağları ile Sapanca Gölü arasında bulunmaktadır. 2007
yılı sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 35.551 kişi olup, 12.349’sı (% 34,7’si) köylerde, 23.202’si (% 65,3’ü) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Sapanca Gölü’nün batı tarafında bulunan 1326 yılında Ayan Köyü, Akça Koca tarafından zapt edildi. Akça Koca
1324’de Sapanca Gölü ile bugünkü Adapazarı yöresini Osmanlı Devleti’ne
kazandırdı. Sapanca 1324-1326’da Osmanlılar tarafından Bizanslılardan
alınanca da adı “Sabancı Koca” veya “Sabanca” olarak
tanınmıştır. İlçe Bizanslılardan, Orhan Beyin’in kumandanlarından
Akçakoca tarafından alınmış ve yeniden imar edilmiştir.
1646’da Adapazarı
nahiye olduğunda, Sapanca kaza idi. Akyazı ise Sapanca’ya bağlıdır.
1658’de ise, Adapazarı tekrar köy statüsüne döndürülür ve Sapanca
ilçesinin Akyazı nahiyesine bağlanır. XIX. yüzyılda Sapanca kazası
merkezi, Adapazarı’na nakledilir ve resmi belgelerde “Adapazarı ma’a Sapanca Kazası”
olarak geçmeye başlar. Cumhuriyet döneminde bucak statüsünde olan
ilçede 1923 yılında belediye kurulur. 1 Aralık 1954 tarihinde
Sakarya’nın İl olmasına ardından, 1 Eylül 1957 gün ve 7133 sayılı
Kanunla ilçe statüsünde kavuşur. İlçede biri merkez, ikisi Kırkpınar ve Kurtköy Beldelerinde olmak üzere 3 belediye bulunmaktadır. İlçeye bağlı 7 mahalle ile “Kırkpınar” ve “Kurtköy” Beldeleri ve 16 köy bulunmaktadır.
Sapanca İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Sapanca-Vakıf Otel Yolu Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Kırkpınar Civarı Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Kurtköy Belediyesi Mesiresi Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Akçay-Fevziye Köyü Arası Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Rahime Sultan Camii [Sapanca-Uzunkum Köyü],
Rüstempaşa Camii [Sapanca-Merkez],
Hasan Fehmi Paşa Camii [Sapanca-Mahmudiye Köyü],
Yanıkköy Camii [Sapanca],
Cedid Camii ve Çeşmesi [Sapanca-Merkez],
Rüstempaşa Hamamı [Sapanca-Merkez],
Vecihi Kapısı [Sapanca-Merkez],
22 adet Konut [Sapanca-Merkez],
Kemer Mezarlığı [Sapanca-Merkez],
Yanık Köy Şehitliği [Sapanca-Yanık Köyü],
Yanık Köyü Mezarlığı [Sapanca-Yanık Köyü],
Ünlüce Köyü Mezarlığı [Sapanca-Ünlüce Köyü],
7 Adet Çınar [Sapanca-Merkez],
2 Adet Çınar [Sapanca],
5 Adet Çınar [Sapanca-Fevziye Köyü],
1 Adet Çınar [Sapanca-Akçay Köyü],
1 Adet Ihlamur [Sapanca-Kırkpınar Beldesi].
Sapanca-Vakıf Otel Yolu Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Kırkpınar Civarı Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Kurtköy Belediyesi Mesiresi Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Sapanca-Akçay-Fevziye Köyü Arası Doğal Sit Alanı [Sapanca],
Rahime Sultan Camii [Sapanca-Uzunkum Köyü],
Rüstempaşa Camii [Sapanca-Merkez],
Hasan Fehmi Paşa Camii [Sapanca-Mahmudiye Köyü],
Yanıkköy Camii [Sapanca],
Cedid Camii ve Çeşmesi [Sapanca-Merkez],
Rüstempaşa Hamamı [Sapanca-Merkez],
Vecihi Kapısı [Sapanca-Merkez],
22 adet Konut [Sapanca-Merkez],
Kemer Mezarlığı [Sapanca-Merkez],
Yanık Köy Şehitliği [Sapanca-Yanık Köyü],
Yanık Köyü Mezarlığı [Sapanca-Yanık Köyü],
Ünlüce Köyü Mezarlığı [Sapanca-Ünlüce Köyü],
7 Adet Çınar [Sapanca-Merkez],
2 Adet Çınar [Sapanca],
5 Adet Çınar [Sapanca-Fevziye Köyü],
1 Adet Çınar [Sapanca-Akçay Köyü],
1 Adet Ihlamur [Sapanca-Kırkpınar Beldesi].
Adapazarı’nın
güneybatısında yer Serdivan, ulaşım ağına en yakın yerleşim
birimlerinden biridir. Serdivan ilçesinin kuzeyinde ve kuzeydoğusunda
Adapazarı ilçesi, batısında Kocaeli ili, güneyinde Sapanca ilçesi ve
Sapanca Gölü, doğusunda Arifiye ilçesi yer almaktadır. 6 Mart 2008
tarihinde kabul edilen 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları
İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun”un, 26824 sayılı ve 22 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte Serdivan “İlçe” olur. İlçe
nüfusu 72.744 kişi olup, bunun 7.796’sı (% 10,7’si) köylerde, 64.948’i (% 89,3’ü) ilçe merkezinde yaşamaktadır. İlçeye bağlı 12 mahalle ile 11 köy bulunmaktadır.
Günümüzde Serdivan ilçesi olarak anılan bölgeye, ilk yerleşim 17. yüzyılda Rum tebaa tarafından yapılır ve bu köye kendi dillerinde “Petrades” (Taşlık)
ismini verirler. Bereketli toprakların bulunduğu; incir, kokulu kara
üzüm bağları ve kiraz yetişen bir yerleşim alanı olan bölgeye daha sonra
Türkler ve azınlıklar yerleşmeye devam eder. Çok sayıda “divan” adı verilen yerleşimlere ev sahipliği yapan bölge zamanla “Sardovan”/”Sardoğan” olarak anılır. Geçmişte çoğunluğu Rumların yaşadığı İzmit’e bağlı Adapazarı kazasının Petrades Köyü ve çevresi (yani Sardovan bölgesi), 30
Ocak 1923 tarihli Türkler ile Yunanlılar arasında imzalanan Lozan Ahali
Mübadelesi Sözleşmesi (Türk-Rum Nüfus Mübadele Anlaşması) gereğince,
Mübadillerin yerleşeceği bölgelerden biri olarak seçilir. 1927 yılında
belirlenen iskân uygulamasına göre 8 Ocak-30 Kasım ve 8 Aralık
tarihlerinde Bulgaristan muhacirleri ile 3 Mart günü Siroz göçmenleri ve
14 Aralık günü Preşova göçmenleri Adapazarı ve Sardovan’a
yerleştirilir. Serdivan, daha sonra 1928’de Arnavutluk’tan, 1934 yılında
Bulgaristan-Şumnu, Yugoslavya ve Kocacıktan, 1948’de Karadeniz’den
(Trabzon ve Rize’den) aldığı yoğun göçlerle büyür. Yerleşim birimleri
olarak da Serdivan da kalan Mübadiller ile bölgeye sonradan yerleşen
Muhacirler; Kemalpaşa, Esentepe, İstiklal, Arabacıalanı ve Beşköprü
isminde beş ayrı mahalle kurarlar. Kemalpaşa Mahallesi ve İstiklal
Mahallesi’ne Drama Raholika’ndan göç edenler; Esentepe Mahallesi’ne
Kırcaali göçmenleri, Arabacıalanı Mahallesi’ne Boşnaklar ve Yenipazar
(Novipazar) göçmenleri ve Beşköprü Mahallesi’ne de Arnavut göçmenler
yerleşir. Serdivan’ın 1954 yılına gelindiğinde nüfusu yaklaşık üçbin
kişiye ulaşır. Serdivan, 24 Mart 1955 gün ve 27594 sayılı üçlü kararname
ile belediye teşkilatına kavuşur ve bu kararname, 14 Nisan 1955 tarihli
Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer. İdari taksimatta
köy statüsüne tabi olan Serdivan’da 2 Şubat 1956 yılında ilk Belediye
Teşkilatı kurulur. Kasaba haline gelen Serdivan, bu durumunu 13 Nisan
1981 yılına kadar sürdürür. 34 Sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’na
uyularak, mahalleler halinde Adapazarı Belediyesi’ne iltihak ettirilir
ve tüzel kişiliğine son verilir. 1 Şubat 1982 tarihinde ise Donanma ve
Sıkıyönetim Komutanlığı’nın emri ile belediye ilan edilir.
İlçe
kuzeydoğuda Kaynarca ilçesi, kuzeyde Ferizli ilçesi, doğuda Hendek,
güney ve batıda Adapazarı ilçesi ile çevrilidir. 2007 yılı sayımına göre
ilçenin toplam nüfusu 14.115 kişi olup, 5.809’u (% 41,2’si) köylerde, 8.306’sı (% 58,8’i) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
İlçe
merkezine Türklerin ilk yerleşimi, Osman Bey’in Komutanı olan Konuralp
tarafından buraların kışlak olarak vermesiyle başlamıştır. Söğütlü
ilçesi sakinlerinin ilk yerleşim yerinin Soğucak Köyü’nün ilçeye bakan
kısmı olduğu bilinmektedir. Bu bölgede oturan halk, ilçe içerisinden
geçen ve o zamanlarda etrafı söğüt ağaçlarıyla kaplı, berrak suyuyla
balık avlanan derenin etrafına yerleşerek bugünkü Gündoğan Mahallesi oluşturulmuş ve bu yerleşim Camicedit ve Orta mahalle olarak devam etmiştir. İlçe adını bu derenin etrafında yetişen “Söğüt” ağaçlarından esinlenerek “Söğütlü”
olarak almıştır. İlçe uzun yıllar Nahiye Müdürlüğü olarak idare
edilmiştir. 1980 yılında Nahiye Müdürlüğü kadrosu kaldırılmıştır. 1956
yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. 09/05/l990 Gün ve 3644 sayılı
kanunla Sakarya İl’ine bağlı olarak ilçe statüsü kazanmış ve ilçe 4
mahalle ve 19 köyden müteşekkil olarak kurulmuştur. 06 Mart 2000 gün ve
23985 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 593 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanlığı kurulmuş ve ilçe
de Büyükşehir Belediyesine bağlı ilçe Belediyesi olmuş; Akgöl, Akçakamış, Akarca ve Rüstemler
köyleri de, mahalle olarak ilçe merkezine bağlanmıştır. Günümüzde
Söğütlü, 8 mahalle ve 15 köyden oluşan bir ilçe statüsündedir.
Her yıl Temmuz ya da Ağustos ayında ise “Tarım, Hayvancılık ve Süt Festivali” düzenlenir.
Söğütlü İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Akarca Köyü (Roma Nekropolu) Arkeolojik Sit Alanı [Söğütlü],
Sögütlü-Akgöl Köyü-Akgöl Mevkii Doğal Sit Alanı [Söğütlü],
Kubbeli Camii [Söğütlü],
Akarca Camii [Söğütlü-Merkez],
Molla Yusuf Mahalle Camii [Söğütlü].
Söğütlü İlçesindeki Kültür Varlıkları:
Akarca Köyü (Roma Nekropolu) Arkeolojik Sit Alanı [Söğütlü],
Sögütlü-Akgöl Köyü-Akgöl Mevkii Doğal Sit Alanı [Söğütlü],
Kubbeli Camii [Söğütlü],
Akarca Camii [Söğütlü-Merkez],
Molla Yusuf Mahalle Camii [Söğütlü].
Marmara
Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan ilçe Sakarya İli sınırları
içindedir ve Ankara ile İstanbul şehirleri arasında yer alır. 2007 yılı
sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 7.503 kişi olup, 4.556’sı (% 60,7’si) köylerde, 2.947’si (% 39,3’ü) ilçe merkezinde yaşamaktadır.
Taraklı’nın
Osmanlı topraklarına katılışı 1289 ile 1293 yılları arasında ihtilaf
olmakla birlikte, Taraklı’nın Osmanlı Beyliği topraklarına katılışı
Beyliğin Anadolu Selçuklu Devletine yarı bağımlı olduğu yıllara rastlar.
Taraklı, Bizans döneminde Bursa Tekfurluğu’na bağlı küçük bir kale
şehri iken Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan önce (Ertuğrul Gazi
zamanında), Osman Gazi’nin Taraklı’yı alma fikri üzerine Harmankaya
Tekfuru Köse Mihal’in tavsiyelerine uyularak Osman Bey’in silah arkadaşı
Samsa Çavuş Sakarya Vadisi’ndeki Sorkun, Yenice Tarakçı (Taraklı) ve
Göynük taraflarına akın düzenler. Hıristiyan ahalinin yaşadığı bu
toprakları Bizanslılardan alarak Osmanlı Beyliğinin topraklarına katar.
1831 Osmanlı Nüfus sayımında, Taraklı, “Kocaeli Livasının Cezayir-i Bahr-ı Sefid Eyaleti”ne, 1846 Devlet Salnamesinden ise Taraklı’nın “Kocaeli Livasının Kastamonu Eyaleti”ne bağlıdır. Yine Taraklı’nın 1867 tarihli Vilayet Nizamnamesinde “Kocaeli Sancağının Hüdavendigar Vilayetine”
bağlı olduğu görülmektedir. Taraklı’da o gün için Kocaeli Sancağı
sınırları içinde yer almaktadır. 1892 Devlet Salnamesine göre, Kocaeli
Bağımsız Sancağı’na bağlı Taraklı, bu idari bağlantısını 1918 yılına
kadar sürdürmektedir. Osmanlı Devleti döneminde kaza olan Taraklı,
Cumhuriyetle birlikte 1926-1954 yılları arası bucak (nahiye) olarak
kalmış, 1954 yılında ise belediye teşkilâtı kurulmuş ve 1987 yılına
kadar Geyve İlçesine bağlı kasaba olarak kalmıştır. 27 Haziran 1987
tarihinde 3392 Sayılı Kanun ile İlçe teşkilatına dönüştürülmüş olup, 30
Temmuz 1988 tarihinde İlçenin ilk kaymakamı göreve başlamıştır. İlçe, 4 mahalle, 22 köy yerleşim biriminden oluşmaktadır.
Her yıl 1 Ekim’den itibaren 3 gün süreyle eğlence ve emtia panayırı etkinlikleri yapılmaktadır. Panayıra Bursa’dan, Kocaeli’nden, Bolu’dan, Bilecik ve Sakarya’dan çok sayıda esnaf sergi açar.
Taraklı İlçesindeki Kültür Varlıkları: Taraklı-Merkez Arkeolojik Sit Alanı,
Taraklı-Merkez Doğal Sit Alanı [Taraklı-Merkez],
Taraklı-Merkez Kentsel Sit Alanı [Taraklı-Merkez],
Kültür Evi (Kaymakamlık Merkez Binası) [Taraklı-Merkez],
Yunus Paşa Camii [Taraklı-Merkez],
Yusufbey Camii [Taraklı-Merkez],
Hacımurat Camii [Taraklı-Merkez],
Ulucami Mahallesindeki Hamam [Taraklı-Merkez],
Yusufbey Camii Bahçesi’ndeki Çeşme [Taraklı-Merkez],
Hacı Atıf Hanı [Taraklı-Merkez],
84 adet Konut [Taraklı-Merkez],
Kabaklar Mezarlığı [Taraklı-Hacıyakup Köyü],
2 Adet Çınar [Taraklı-Merkez.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder