Sakarya'da mutlaka gezip görülmesi gereken yerlerin başında;
Adapazarı’nda Çark Mesire, Uzunçarşı, Sakarya Müzesi (Atatürk Evi), Kentpark, Saklıgöl, Deprem Müzesi, Orman Park, Poyrazlar Gölü,
Akyazı’da Kuzuluk Kaplıcaları
Ferizli’de Seyifler Kalesi
Geyve’de Geyve Boğazı, Sinanbey Zaviyesi (Elvanbey İmarethanesi), Sarıgazi Köyü, Geyve-Alifuatpaşa’da II. Bayezıt Köprüsü, Kuva-yı Milliye Müzesi,
Hendek’te Keremali Zirvesi, Çiğdem Yaylası
Karasu Yenimahalle, Maden Deresi ve Şelalesi
Kaynarca Şeymuslihiddin Camii, Acarlar Gölü ve Longosu
Kocaali’de Kumsal, Caferiye Köyü
Pamukova Paşalar Kalesi, Karacaahmet Türbesi
Sapanca’da Sapanca Gölü, İstanbul Dere, Rahimesultan Camii, Hasanfehmipaşa Camii,
Serdivan’da Beşköprü (Justinianus Köprüsü)
Söğütlü’de Harmantepe Kalesi
Taraklı’da Yunuspaşa Camii, Taraklı Evleri, Karagöl Yaylası
Bunlar tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerin yalnızca bir bölümü…
SAĞLIK GEZİSİ
Benim için önce sağlık ve huzur gelir diyorsanız, Sapanca sahilinde ilk molanızı verin, doğanın dingin ve doyumsuz sadeliğinde çayınızı yudumlayın, ardından tarihi Beşköprü'yü görüp Adapazarı merkezine gelin. Öğle yemeğinizi Köfteci Mustafa'da veya Köfteci İsmail’de ıslama köfte ve üzerine de nefis Adapazarı kabağı tatlısı yiyebilirsiniz. Islama köfteden sonra Akyazı'ya doğru yola çıkın ve Kuzuluk kaplıcalarına gezinizi sürdürün ve kendinizi, akşam kaplıcanın şifalı sularına, gündüzleri de Dokurcun yaylalarına, Sülüklü göl veya Sünnet gölünün enfes manzarasına bırakın.
Alternatif olarak Samanlı dağlarından Sapanca gölüne akan derelerin kıyılarında kurulu bir kır lokantalarında kendinize nefis alabalık ziyafeti de verebilirsiniz. Arifiye İl Ormanında, Poyrazlar gölü kıyılarında veya Geyve boğazında piknik yapabilirsiniz.
KÜLTÜR GEZİSİ
Eğer kültüre ve tarihe meraklıysanız, Geyve boğazından başlayıp Kurtuluş Savaşı'nın nirengi noktalarından Alifuatpaşa'daki, Kuva-yı Milliye Müzesini gezip, Sakarya nehri üzerindeki tarihi II.Bayezıt köprüsünden geçerek, Geyve'de Sinanbey Zaviyesi (Elvanbey İmarethanesi)'ni görmelisiniz. Geyve’de, Ahmet Kutsi Tecer'in "Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür" şiirini yazdığı Sarıgazi Köyü’nü, oradan İpekyolu Vadisinde kıvrım kıvrım uzanan yollarıyla Taraklı'ya ulaşmalısınız. Yolda Soğuksu Köyü’ndeki kır bahçesinde mola vermeyi, mevsimine göre dalından kiraz veya üzüm yemeyi, hiç olmazsa bir yorgunluk çayı içmeyi ihmal etmemelisiniz. Her birinde bir Horasan ereninin yattığı tepelerin arasından geçip Taraklı'ya ulaştığınızda Kültürevindeki Taraklı el sanatları değerlerinin sergisini gezerken, bir yandan da enfes çayınızı yudumlayın. Hisar veya Hıdırlık tepelerine çıkıp, Türk sivil mimarisinin en güzel örneklerini bünyesinde barındıran doyumsuz Taraklı genel görünümünü fotoğraflamayı unutmayınız.
Ardından zaman tüneline girip; Yunuspaşa camiini, bitişiğindeki Rüştiye sokağını, Haşim Ağa Konağını (Fenerli Evi), yüzyıllarca beldenin çamaşırlarının yıkandığı doncakı, dar eski ama huzurlu ve güvenli Taraklı sokaklarını geziniz. Evlerinin önlerinde oturan teyzelere selam vermeyi ihmal etmeyiniz, onlar size gönüllerini açacak, Anadolu insanının gösterişsiz ama derin misafirperverliğinin en güzel örneklerini sunacaklardır zaten. Sonra Orhangazi çarşısında ev yapımı leziz gözlemeyi ayranla yiyin veya Park lokantasında Taraklı'ya has enfes ekmekle etli nohudu kaşıklayın, üstüne şeker koymadan buğdaydan yaptıkları uğut/uhut tatlısını veya köpük helvayı yemeği unutmayın. Vaktiniz varsa Karagöl yaylasına çıkıp kendinizi doğanın özgür ve zengin ortamına bırakın.
DOĞA GEZİSİ
Alternatif gezi için Sakarya’nın kuzeyine doğru yola çıkın; Müezzinler Köyü’nü geçip sağa dönün, Okçular göletinin meşeliğinde semaverden çayınızı için, Kaynarca'nın içinden sağa dönerek Büyükkaynarca Köyü’ne ulaşın ve II. Bayezıt'ın kıssahanı (hikâye anlatıcısı) Şeyh Muslihiddin'in 1486 yılında yaptırttığı tarihi camiyi ziyaret edin, doğuya doğru yol sizi Acarlar Longozuna götürecektir. Ender göl ve ormanın bulunduğu alanda binbir çeşit çiçekler ve yabanıl hayatın çeşitlerini görmeyi unutmayın. Bu eşsiz manzaralı ormanlar içinden geçerek Karasu Yenimahalle'ye, sahile kadar gitmeyi ihmal etmeyin; zira bir yandan tavşan kanı çayınızı yudumlayacak, diğer yandan Sakarya Nehri’nin, Eskişehir'in Çifteler ilçesinden doğup 824 km.lik bir maceradan sonra Karadeniz'le kavuşmasına tanıklık edin. Ardından Karasu sahiline geçerek, kendinizi şifalı kumlara bırakın; iliklerinize kadar sağlıkla dolduğunuzu hissedeceğiniz bu kumsalda Karadeniz’in hırçın sularını dizginlemeye çalışın. Gezinizin bundan sonraki olan Maden Deresi’ne ve şelalesine uğrayıp lezzetli tatlı su balığı yiyin, üstüne de güzel bir çay için. Dönüşte Sakarya Nehri’ ile saklambaç oynayarak Adapazarı'na doğru yol alın. Yol üzerinde Ferizli Çamlık Mesiresine çıkın, çayınızı yudumlayıp dinlenirken göz alabildiğine uzanan ovaları, dağları ve doğayı seyredin...
Moladan sonra Söğütlü'den geçerken önce yapıldığı dönemdeki haliyle ayakta olan Harmantepe Kalesi’ne gezin. Burada Bizans veya Osmanlı askerlerinin bölgeyi korumak için tuttuğu nöbetlere, verdikleri amansız mücadelelere kısaca tarihe tanık olun. Güzergâhın Adapazarı’na ulaşmadan son noktası olan Poyrazlar Gölü’ne uğrayıp, meşelikte mola verin. Varsa yanınızda ızgaranız, yakıp köftelerinizi kızartın, neşeniz tavan yapsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder